İlahi Lütuf Srila Bhaktisiddhanta Sarasvati Gosvami

Gözden kaybolduğu Gün

Bugün Visnupada Sri Srimad Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura’nın gözden kaybolduğu gün olduğu halde, bundan dolayı üzülecek bir şey yok. Ayrılık hissettmemize rağmen, bu his var ama ruhsal bakımdan, görünmekle gözden yok olmak arasında fark yok. Bir şarkı var, Narottama dasa Thakura’nın şarkısı, ye anilo prema-dhana. Biliyor musunuz, bileniniz var mı? Biri bu şarkıyı söyleyebilir mi?”

Prabhupada:

nama om visnu-padaya
krsna-presthaya bhutale
srimate bhaktisiddhanta
sarasvatiti namine

Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura 31 Aralık 1936’da bu maddi dünyadan göçtü. Demek ki yaklaşık kırk yıl geçti. Öyleyse iki evre var, prakata ve aprakata, görünme ve gözden kaybolma. Dolayısıyla gözden kaybolmaktan dolayı üzülecek hiçbir şey yok çünkü Krsna ve Krsna’nın adanmışı… Yalnızca adanmışlar değil, adanmış olmayanlar bile, kimse yok olmaz. Kimse yok olmaz çünkü her canlı varlık… Krsna ebedi olduğu gibi… Vedik yazınlarda doğrulanır, nityo nityanam cetanas cetananam. Yüce Tanrı’nın tanımı O’nun aynı zamanda nitya, ebedi olduğu ve canlı varlıkların da ebedi olduğudur. Ama O ebedi şeftir. Nityo nityanam cetanas cetananam. Öyleyse niteliksel olarak Krsna ve canlı varlıklar arasında bir fark yoktur. Ve niceliksel olarak, fark vardır. Nitya, tek sayıda ki nitya ile çoğul nitya arasındaki fark nedir? Çoğul sayıda ki nitya asttır, tekil olan nityanın ebedi hizmetkarlarıdır. Tıpkı birine hizmet etmek isterseniz, efendi de aynı sizin gibidir. Onun da iki eli, iki bacağı ya da benzer duyguları vardır. O da yemek yer. Aynı olan herşey oradadır. Ama fark, efendinin ve hizmetkarın olması. Hepsi bu. Yoksa her anlamda eşit.

Demek ki ruhsal bakımdan, görünmek ve gözden kaybolmak arasında fark yok. Tıpkı maddi bakış açısına göre, kişi doğunca… Farzedin ki doğmuş bir oğlunuz oldu, çok mutlu olursunuz. Aynı oğul, göçüp gittiği zaman çok mutsuz olursunuz. Dolayısıyla bugün Om Visnupada Sri Srimad Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura’nın gözden kaybolduğu gün olduğu halde,bundan dolayı üzülecek bir şey yok. Ayrılık hissettiğimiz halde, bu his var ama ruhsal bakımdan görünmekle gözden kaybolmak arasında fark yok. Bir şarkı var, Narottama dasa Thakura’nın şarkısı, ye anilo prema-dhana. Biliyor musunuz, bileniniz var mı? Biri bu şarkıyı söyleyebilir mi?” Ah. Ye anilo prema-dhana, karuna pracura, heno prabhu kotha gelo. Tam olarak tüm şarkıyı hatırlamıyorum. Bizim üzüntümüz şu, Srila Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura heryere dağıtmak üzere bu mesajı getirdi (ama biz yeteri kadar yapmadık)… Tabi ki, Sri Caitanya Mahaprabhu arzusunu şöyle ifade etti,

prthivite ache yata nagaradi-grama
sarvatra pracara haibe mora nama

O ,“Dünyanın her yerinde, bir çok kent ve köyde olduğu kadar, heryerde Benim adım bilinecek.” diye kehanette bulunmuştu. Sri Caitanya Mahaprabhu’nun adı. Şu an, girişimde bulunulan, aslında… Sri Caitanya Mahaprabhu’nun arzusunun yerine getirilmesi için, O şahsen dedi ki,

bharata bhumite manusya janma haila yara
janma sarthaka kari kara para-upakara

O, İsminin her kent ve köyde tüm dünyada heryere yayılmasını istedi. Ve bunu kim yapacaktı?, Hindistan, Bharata-varsa’da doğmuş herkesten vazifesinin: herşeyden önce Sri Caitanya Mahaprabhu’nun felsefesini anlayarak kendisini kusursuz hale getirmek;sonra da onu yayınlamak, dağıtmak olmasını istedi. Bu her Hintlinin göreviydi.

Demek ki Hintli, özellikle Hindistan’da ,onların Vedik yazınlardan faydalanma ayrıcalığı var. Öyleyse hayatını mükemmelleştirmek isteyen bir kimse, bu durumda Hindistan’ın geniş ruhsal bilgi hazinesinden yararlanmalı. Bir Çinli beyefendi bile, din üzerine bir kitap yazdı. Bu New York Üniversitesi’nde bir ders. Yani o şöyle dedi, “ Eğer din hakkında birşey bilmek istiyorsanız, o zaman Hindistan’a gitmek zorundasınız.” Bu bir gerçek. Onun için Caitanya Mahaprabhu dedi ki her Hinti… Bu Krsna bilinci hareketini dünyanın heryerine yayma ihtiyacı var. Bu sebepten öncelikle hayatını mükemmel hale getirmek her Hintlinin görevidir. Bilmek zorunda… Mükemmeliyet demek konumunun ne olduğunu ve ne yapması gerektiğini bilmek zorunda olması anlamına gelir. Mükemmeliyet budur. Şu an insanlar bu beden mi yoksa bunun dışında birşey mi, ne olduğunu bile bilmiyor. Büyük, büyük bilimadamları, onlar da fiyasko. Mükemmeliyet bu. Öncelikle kişi ne olduğunu, bu beden mi yoksa bu bedenin ötesinde birşey olup olmadığını bilmeli. Bu ruhsal bilginin başlangıcıdır. Öyleyse bu avantaj, kültürle, eğitimle Hindistan’da var. Bu nedenle Sri Caitanya Mahaprabhu Hintlilerden, bharatiya, Bharata- varsa, insan olarak doğanlardan istedi… Hayvanlara konuşmuyor. Bharata bhumite manusya janma. Manusya janma insan demektir. Çünkü insan olmadan, kimse bu şeyleri anlayamaz. Kediler ve köpekler, onlar anlayamaz.Dolayısıyla davranışı kedi köpeklerin ki gibi olan bir insan, o da anlayamaz. Bu nedenle O dedi ki, Bharata bhumite manusya janma. Manusya. Herşeyden önce yaşamınızı mükemmelleştirin ve ondan sonra da bu bilgiyi dağıtın. Caitanya Mahaprabhu’nun görevi budur.

Yani O sadece söyledi, ama ilerleyen günlerde takipçilerinin bunu yapmasını bekliyordu. Böylece bu girişim Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura tarafından yapıldı. Bhaktivinoda Thakura, Sri Caitanya Mahaprabhu’nun mesajının, Batı ve Doğu tarafından eşit olarak kabul edilmesi ve hem Hintlilerin hem de Avrupalıların, Amerikalıların, onların Sri Caitanya Mahaprabhu’nun merhametinin çoşkunluğunda berbarce dans etmeleri gerektiğini arzuladı. Bu onun arzusuydu, Bhaktivinoda Thakura. O sadece arzusunu dışa vurdu, “ Ne zaman bunun gerçekleştiğini, hem doğulu hem batılı insanların Sri Caitanya Mahaprabhu kültü temeli üzerinde birleştiğini ve beraberce çoşkunluk içinde dans ettiğini göreceğim?” Bu onun tutkusuydu. Bu Sri Caitanya Mahaprabhu’nun ve Bhaktivinoda Thakura’nın tutkusuydu. Sri Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura bu hadiseyi, işi ele aldı ve herşeyden önce istedi.

Öyleyse her öğrenciden, herhangi müritten, her müritent, özellikle yeterli olanlardan, o şunu istedi “Caitanya Mahaprabhu’nun bu görevini üzerinize alıp batı ülkelerinde vaaz verin.” Bu Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura’nın birinci girişimiydi. Bundan önce, acaryalar bile, Rupanuga Gosvamiler yazın bıraktılar ama pratik olarak vaaz verme girişimde bulunmadılar. Ve Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura, bu Caitanya kültünü batı ülkelerinde vaaz vermek için çok, çok hevesliydi. Bu, Sri Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura’nın özel katkısıdır.

Böylelikle Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura ile tanıştığım zaman… Onunla nasıl tanıştığım uzun bir hikaye. Arkadaşlarımdan biri, sürükledi. (güler) (gülüşme) O zamanlar milliyetçiydim ve büyük bir kimya fabrikasının yöneticisiydim. Yaşım yirmibeş civarıydı. Böylece arkadaşlarımdan biri benden rica etti “ İyi bir sadhu var, Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura. Cacutta’ya geldi. Yani, gidip görelim.” Ben de isteksizdim. Tıpkı pek çokları gibi olduğunu düşündüm, pek çok sadhu var. Yani ben pek… Çünkü çok kötü bir deneyim geçirmiştim, pek iyi değildi. Onun için dedim ki, “O tür sadhulardan, öyle çok var ki.” Bilmekten memnun olacaksınız ki genç yaşımda ya da erken yaşımda bile—Krsna’nın merhametiydi—genç arkadaşlarım arasında bile, lider olarak görülürdüm. (gülme) (gülüşme) Okul günlerimde, üniversite çağımda, özel arkadaşlıklarımda, öyle ya da böyle bir şekilde liderleri olmuştum. Ve bir astrolog bazen el falıma bakardı. Hintçe, kukum calena(?) dedi. Kukum calena “ Senin elin buyruğunun yerine getirileceğini söylüyor.”

Adanmışlar: Jaya!

Prabhupada: Böylece neyse, Krsna’nın lütfuydu. Gitmezdim ama onların bakış açısı ,benim bu sadhuyu, Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura’yı onaylamadığım sürece kabul görmeyeceğiydi. Bu yüzden beni sürükledi. Öylelikle o gün Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura’yı görmeye gittim. İlk buluşmada sadece önünde saygıyla seriliriz. Uygulama budur. O da hemen şu şekilde konuşmasına başladı, “ Hepiniz eğitimli genç adamlarsınız. Neden Sri Caitanya Mahaprabhu’nun kültünü ele alıp İngilizce bilen bütün halka vaaz vermiyorsunuz? Niye bu konuyu ele almıyorsunuz?” Yani bir çok kez onunla tartıştım… O zaman bir milliyetçiydim. Ben de dedim ki “Kim bizim mesajımızı kabul edecek? Biz bağımlı ulusuz. Kimse umursamaz.” Bu şekilde, kendi bildiğim şekilde, o daha genç günlerde… Ama biz Vaisnava ailesinemensuptuk, Sri Caitanya Mahaprabhu, Nityananda, Radha-Govinda. Bu bizim tapınılası Deitimiz. Onun için öyle memnun oldum ki “Bu sadhunun vaaz vermeye çalıştığı,Radha-Krsna kültü, Caitanya Mahaprabhu’nun kültü. Çok hoş.”

Yani o zamanlar biraz sohbetimiz olmuştu, ve tabi ki onun iddiaları ile yenilmiştim, benim iddiam. (gülüşme) Ve sonra, dışarı çıktık, bize prasadam sunuldu, çok hoş muamele, Gaudiya Matha. Ve sokağa çıktığım zaman, o arkadaşım bana, “ “Bu sadhu hakkındaki görüşün ne?” diye sordu. Ardından ben de dedim ki “İşte Sri Caitanya Mahaprabhu’nun mesajını üstlenen doğru kişi burda ve şimdi bu dağıtılacak.”

Adanmılar: Jaya!

Prabhupada: Yani o zamanlar bir budalaydım ama böyle fikir yürütüyordum. Ve hemen onu manevi ustam olarak kabul ettim. Resmi olarak değil, ama kalbimde. Bu 1922’de oldu. Sonra, 1923’de iş gezisi için Calcutta’dan ayrıldım. Ve Allahabad’ı merkez bürosu yaptım. Allahabad, Cacutta’dan beş yüz mil kadar uzaklıkta. Böylelikle “ Çok iyi azizlere yakışır biriyle tanıştım.” diye düşünüyordum. Bu daima benim düşüncemdi. Yani bu şekilde 1928’de bir Kumbhamela vardı. O zamanlar Gaudiya Matha insanları Allahabad’da oraya bir merkez kurmak için geldiler, ve başka biri söylemiş, başka biri onlara “ Şu Prayaga Eczanesine gidin” diye haber vermiş. Benim ecza dükkanım Prayaga Eczanesi olarak isimlendirilmişti. Aynı zamanda benim adımda oradaydı. “Gidip Abhaya Babu’yu görün. O dindar…O size yardım edecektir.” Bu Gaudiya Matha insanları beni görmeye geldiler. Böylelikle “Bayım, biz sizi görmeye geldik. İyi namınızı duyduk. Onun için biz burada bir tapınak başlatmak istiyoruz.Lütfen bize yardım etmeye çalışın.” Ve ben bu Gaudiya Matha insanları hakkında “ Çok iyi, azizlere yakışır kişilerle tanıştım,” diye düşünüyordum ve onları görür görmez,aşırı derecede mutlu olmuştum: “ Ah işte o insanlar. Tekrar geldiler.”

Böylece bu şekilde yavaş yavaş bu Gaudiya Matha etkinliklerine bağlandım ve Krsna’nın lütfuyla, işim de pek iyi gitmiyordu. (gülme)(gülüşmeler) Evet. Krsna der ki yasyaham anughrnami harisye tad-dhanam sanaih. Bir kişi gerçekten Krsna’nın adanmışı olmak isterse, aynı anda da maddi bağlılığını sürdürürse o zaman Krsna’nın işi maddi olan herşeyi almaktır ki böylece tamamen, demek istediğim, Krsna’ya muhtaç olsun. Yani bu gerçekten benim yaşamıma oldu. Bunu ciddiyetle üstlenmek için bu harekete gelmekle yükümlüydüm. Ve şöyle hayal ediyordum “Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura beni çağırıyor, ‘Lütfen benimle birlikte ortaya çık!’” (duraklama) Yani bazı zamanlar dehşet içindeydim, “Ah bu da ne? Aile hayatımdan vazgeçmek zorundayım? Bhaktisiddhanta Sarasvati Thakura beni çağırıyor? Sannyasa olmak zorundayım?” Ah, dehşete düşmüştüm. Ama bir kaç sefer beni çağırdığını gördüm. Yani neyse, onun lütfuyla aile yaşamımdan, sözde iş hayatımdan vazgeçmeye zorlanmıştım. Ve o öyle ya da böyle bir şekilde bana vaaz verme müjdesini getirdi.

Öyleyse bu hatırlanmaya değer bir gün. Onun arzuladığnı, ben biraz yapmaya çalışıyorum ve siz hepiniz bana yarım ediyorsunuz. Onun niçin ben size daha çok teşekkür etmek zorundayım. Siz aslında benim Gurum Maharaja’nın temsilcilerisiniz (Srila Prabhupada ağlamaya başlar & devam edemez) çünkü Gurum Maharaja’nın buyruğunu yerine getirmemde bana yardım ediyorsunuz.

Size çok teşekkür ediyorum. Hare Krsna’yı zikredin. (son)

www.harekrishnaturkey.org / harekrishnaturkey@yahoo.com

Tarafından sizin için çevrildi. Umarım faydalı bulmuşsunuzdur.

http://groups.yahoo.com/group/harekrishnaturkey/

RADHASTAMI

 Image

 Bu yüzden Vrindavan’da tüm adananların birbirine “Jaya Radhe” diye hitap ettiğini göreceksiniz. Hala daha. Çünkü biliyorlar ki “Eğer Radharani memnunsa, eğer Radharani’yi memnun edebilirsem…” Radharani, özgün zevk potansiyeli daima Krişna’yı düşünmekle meşgul olarak takdim edilir. Öyleyse her kim Krişna’ya hizmet etmek için Radharani’nin önüne gelirse, ah , O çok memnun olur, “Ah, işte bir adanmış. O Benden daha iyi.” Bu Radharani’dir. Ben bir adanan olmayabilirim. Ben en düşkün hergele olabilirim. Ama eğer Krişna’ya Radharani aracılığı ile ulaşmaya çalışırsam, o zaman  işim başarılıdır. Bu yüzden biz önce Radharani’ye ibadet etmeliyiz. Bizim işimiz bu. Doğrudan Krişna’ya bir çiçek sunmak yerine, yalnızca Radharani’nin ellerine koyun : “Annem Radharani, Jagan-mata, lütfen eğer bu çiçeği kabul edersen onu Krişna’ya sun.” “Ah,” Radharani der ki, “Ah, bir çiçek mi getirdin?” Krişna, patram pushpam phalam toyam yo me bhaktya prayacchati [Bg. 9.26 ] dedi, ama doğrudan Krişna’ya sunmaya çalışmayın. Sadece Radharani aracılığıyla sunun. Radharani tarafından çok takdir edilecektir. Dolayısıyla Krişna’yı Radharani aracılığı ile memnun etmek, bu bizim felsefemiz, ve tam da bugün Radharani’nin belirişinin kutlu günü. Öyleyse pushpanjali sunmalı ve Radharani’ye dua etmeliyiz ki, “Radharani, lütfen merhamet et ve beni Senin Krişna’na anlat. Senin Krişna’na. Krişna Senindir.” Krishna, Radha-Krishna. Krishna bağımsız değildir. Krişna Radharani’nin mülküdür. Öyleyse Krişna’ya Radharani aracılığıyla ulaşmak zorundasınız. Bugün kutlu gün. Radharani’ye çok güzel ibadet edin ve mutlu olun.

Çok teşekkürler, Hare Krişna.

İlahi Lütuf A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada

 2 Eylül 1971, Londra

 www.harekrishnaturkey.org     /     harekrishnaturkey@yahoo.com

Umarım faydalı bulmuşsunuzdur. http://groups.yahoo.com/group/harekrishnaturkey/

Therefore in Vrindavana you will see all devotees, they will address one another, “Jaya Radhe.” Still. Because they know that “If Radharani is pleased, if I can please Radharani…” Radharani is presented, the original pleasure potency, always absorbed in thought of Krishna. So anyone who comes before Radharani to serve Krishna, oh, She becomes so pleased, “Oh, here is a devotee of Krishna.” She immediately recommends, “Krishna, oh, here is a devotee. He is better than Me.” This is Radharani. I may be a, not devotee. I may be most fallen rascal. But if I try to reach Krishna through Radharani, then my business is successful. Therefore we should worship Radharani first. That is our business. Instead of offering directly one flower to Krishna, you just put it in the hands of Radharani: “My mother Radharani, Jagan-mata, if you kindly take this flower and offer it to Krishna.” “Oh,” Radharani says, “Oh, you have brought a flower?” Krishna said, patram pushpam phalam toyam yo me bhaktya prayacchati [Bg. 9.26], but don’t try to offer Krishna directly. Just offer through Radharani. It will be very much appreciated by Radharani.

So this is our philosophy, to please Krishna through Radharani, and just today is the auspicious day of Radharani appearance. So we should offer pushpanjali and pray to Radharani that “Radharani, kindly be merciful and tell about me to Your Krishna. To Your Krishna. Krishna is Yours.” Krishna, Radha-Krishna. Krishna is not independent. Krishna is Radharani’s property. So you have to approach Krishna through Radharani. That is, today is the auspicious day. Worship Radharani very nicely and be happy.

Thank you very much. Hare Krishna. (end)

His Divine Grace–London, September 2, 1971

**********************************

Image

Krişna işte böyledir, eğlenir lakshmi-sahasra-shata-sambhrama-sevyamanam [Bs. 5.29]. Yüzlerce, binlerce talih tanrıçası O’nun hizmetiyle meşguldür. Bu lakşmilerin maddi kadın olduğunu mu düşünüyorsunuz? Krişna nasıl maddi kadınlardan zevk alır? Hayır. Bunu düşünmek hata olur. Ananda-cinmaya-rasa-pratibhavitabhis tabhir ya eva nija-rupataya kalabhih [Bs. 5.37].  Brahma-samhita’da cevabını bulacaksınız. O, ananda-cinmaya-rasa olarak yayılır, aşkın zevk enerjisinin olgunlaşmış hali. Ayrıca gopiler de O’nun zevk enerjisinin yayılımıdır ve Radharani merkezdir. Bu sebepten Radharani değildir ki…  Radharani’yi çevremizdeki kızkardeşlerimiz, eşimiz veya annemiz gibi sıradan bir kadın olarak görmeyin. Hayır. O zevk enerjisidir.  Radharani’nin doğumu herhangi bir insanın doğumu gibi ana rahminden olmamıştır. Babası tarafından tarlada bulunmuştur. Babası saban sürerken, yerde yatan minik tatlı bebeği görür ve çocukları yoktur. Sonra onu alır ve kraliçeye sunar, “Ah, burada çok tatlı bir çocuğumuz oldu.” “Nereden buldun?” “tarlada”, işte. Radharani’nin janma’sı böyledir. Evet, janma bugündür ve Radha, bu isim bazen Bhagavata’da geçmez. Ateist kimseler Radharaninin bu ismine Şrimad-Bhagavatam’da geçmediği için karşı çıkarlar. Peki, bu isim Radharani nasıl geldi? Onlar sadece bakmayı bilmiyorlar. Orada anayaradhyate geçer. Bir sürü gopiler vardır ancak Krişna’ya daha zevkle hizmet eden ayrıcalıklı bir gopiden bahsedilir. Krişna bu gopinin hizmetini daha fazla bir memnuniyetle kabul eder. Anayaradhyate. Aradhyate. Bu kelime ibadet etmek demektir. Bu kelime aradhyate’den, Radha gelir. Fakat Radha’nın ismi diğer Puranalarda da geçer. Böylece bu kökendir.

Yani, Radha ve Krişna. Krişna keyfedicidir ve keyif almak ister. O Yüce Brahman’dır. O hiçbirşeyden keyif alamaz, atmarama, O Kendi içinde keyif alabilir. Bu sebepten Radharani O’nun zevk enerjisinin yayılımıdır. Krişna keyfi için yüzeysel şeyler aramaz. Hayır. O, Kendi kendine tamdır, atmarama’dır. Yani Radharani Krişna’nın yayılımıdır. Krişna enerjik, Radharani enerjidir. Enerji ve enerjik gibi, onları ayıramazsın. Ateşi ve ısıyı birbirinden ayıramazsın. Her nerede ateş varsa orada ısıda vardır ve her nerede ısı varsa orada ateş vardır. Aynı şekilde Krişna her neredeyse Radharani oradadır ve Radha neredeyse Krişna oradadır. Onlar ayrılamazlar. Ancak Krişna keyfedicidir. Bunu, Svarupa Damodara Gosvami  karmaşık Radha and Krişna felsefesini tek bir kıtada çok hoş bir şekilde tarif etmiştir. Radha krishna-pranaya-vikritir hladini-shaktir asmad ekatmanav api bhuvi pura deha-bhedam gatau tau [Cc. Adi 1.5]. Yani, Radha ve Krişna tek Mutlaktır ama keyfetmek için Onlar ikiye bölünmüştür. Sonra Rab Caitanya olarak ikiden teke bütünleşmiştir. Caitanyakhyam prakaaam adhuna. Burada tekin anlamı Krişna’nın Radha’nın coşkusunda olmasıdır. Bazen Krişna Radha’nın çoşkusu içinde olur bazen Radha Krişna’nın. Bu böyle gider. Ancak hepsi Radha ve Krişna’nın tek, Mutlak olmasıdır.

Anlaşılacağı, Radha-Krişna felsefesinin çok yüce bir felsefe olduğu ve bağımsız bir mertebede olduğudur. Radha-Krişna felsefesinin koşullanmış bir mertebede olduğu anlaşılmamalıdır. Aslında, biz Lakşmi-Narayana ibadet ediyoruz. Şu resimde görüyorsunuz bu viddhi-marga and raga-marga. Radha-Krişna ibadeti saf aşk platformundadır ve Lakşmi-Narayana ibadeti düzenleyici ilkeler üzerinedir. Biz kendi saf sevgimizi geliştirmedikçe, düzenleyici ilkeler üzerine ibadet etmeliyiz. Bir kişi brahmacari olmalıdır, bir kişi sannyasi olmalıdır, kişi ibadetini bu şekilde sergilemelidir, sabah kalkmalı, sunmalıdır. Bir çok kural ve düzenleme. En az atmış dört tane kural bulunmaktadır. Siz ilerledikçe onları yavaş yavaş tanıtacağız. Böylece, viddhi-marga’da, Tanrı veya Krişna için sevgi yoksa, ilke ve düzenlemeleri takip etmeliyiz ve otomatik olarak…, uygulama vardır. Uygulama yaptığında. Sank, mridanga çalmayı pratik yapma gibi. Başlangıçta düzenli değildir ama pratik yaptıkça ses daha hoş gelir. Benzer şekilde Radha-Krishna’nın ibadetinin kural ve düzenlemelerini takip edersek buna viddhi-marga denir. Ve o zaman gerçekten aşk mertebesinde olursun sonra buna raga-marga denir. Yani viddhi-marga olmadan, bir kimse raga-marga yı hemen isterse, bu budalalık olur.  Hiçkimse master sınavını, ilk okul veya kolej kuralları ve düzenlemelerini geçmeden geçemez. Bu sebepten, söylemek istediğim Radha ve Krişna’nın tartışmasına düşkünlük şu zamanda düzenleyici ilkeleri üzerine olandan çok kolaydır. Zamanla, arındıkça, transendental mertebeye gelirsin, o zaman Radha-Krişna’nın ne olduğunu anlayacaksın. Radha-Krişna’yı çok çabuk anlamaya çalışma. Bu çok büyük bir konudur. Eğer Radha-Krişna’yı çabucak anlamaya kalkarsak, bir çok prakrita-sahajiyas ortaya çıkacaktır. Hindistan’da prakrita-sahajiya vardır. Radha-Krişna gibi dans etmek. Radha-Krişna oyuncak olmuş. Radha-Krishna resimler, Krişna Radha’yı öpüyor, Radha Krişna’yı. Bunlar çok saçma şeyler. Radha-Krişna felsefesi özgür bir kimse tarafından anlaşılmalıdır, koşullanmış bir ruh tarafından değil. Böylece, bizler talihli an için beklemedeyiz, özgür olduğumuz anı, o zaman Radha-Krişna -pranaya-vikritiri anlayacağız. Çünkü Krişna ve Radha maddi mertebede değiller. Kavramaya çalışın. Bu Jiva Gosvami’nin analizidir, Krişna Yüce Brahman’dır. Yüce Brahman maddi olan hiçbirşeyi kabul edemez. Yani Radha da maddi sahada değildir..

Şimdi güzel bir şarkı var, eğer harmonyum çalabilirsen onu söyleyeceğim. Evet. Bu bir Rupa Gosvami şarkısıdır.

radhe jaya jaya madhava-dayite

gokula-taruni-mandala-mahite

damodara-rati-vardhana-veshe

hari-nishkuta-vrinda-vipineshe

vrishabhanudadhi-nava-shashi-lekhe

lalita-sakhi guna-ramita-vishakhe

karunam kuru mayi karuna-bharite

sanaka-sanatana-varnita-carite

radhe jaya jaya madhava-dayite

Bu şarkı Rupa Gosvami tarafından söylenmişti. O gerçek bir insandı, Radha ve Krişna’yı anlayan. Şöyle söylüyor, “Tüm övgüler Radharani’ye.” Radhe jaya jaya madhava-dayite. “O Krişna’nın en sevdiğidir.” Krişna, herkes Krişna’yı sevmeye çalışır ama Krişna birini sevmeye çalışır. Düşünün Radharani ne kadar yüce. Herkes, tüm dünya, tüm evren, tüm canlılar, hepsi Krişna’yı sevmeye çalışıyor. Krişna-prema. Rab Çaitanya  anlatıyor, prema-pumartho mahan. Ve Rupa Gosvami açıklıyor; “Sen krishna-prema’yı dağıtıyorsun.” krishna-prema çok kıymetlidir ama Krişna Radharani’nin peşinde. Radharani’nin ne kadar yüce olduğunu görün. Sadece onun ne kadar, en yüce olduğunu anlamaya çalışın Bu sebepten Radharani çok yücedir ve ona saygılarımızı sunmamız gerekir. Radhe jaya jaya madhava-dayite. O nasıldır? Gokula-taruni-mandala-mahite. Taruni, taruni genç kızlar demektir. Resimde göreceksiniz, tümü genç kızlar. Ancak hepsi genç ama biri içlerinde en güzeli. O ayrıca diğer kızları da büyülemektedir. O çok çok güzel. Gokula-taruni-mandala-mahite. Damodara-rati-vardhana-veshe. Ve her zaman çok hoş giyiniyor, Damodara, Krişna, O’nun güzelliğine kapılmışlardır. Hari-nishkuta-vrinda-vipineshe. O, Krişna’nın tek sevilesi objesidir ve O Vrindavan’nın Kraliçesidir. Vrindavan’ın bu kraliçesi… Vrindavan’da göreceksiniz, eğer Vrindavana giderseniz, herkes Radharani’ye ibadet eder. Rani kraliçe demektir. Her zaman, “Jaya Radhe!” Radharani, derler. Vrindavana daki düm adananlar,  Radharani’ye ibadet ederler. Hari-nishkuta-vrinda-vipineshe. Vrishabhanudadhi-nava-shashi-lekhe. Ve Kral Vrishabhanu’nun kızı olarak belirmiştir. Arkadaşları, Lalita-sakhi ve Vishakha-sakhi’dir, ve adananlar… Böylece Krişna’nın saf adananı olarak, Rupa Gosvami dua ediyor, karunam kuru mayi karuna-bharite. “Ey, benim tapılası Radharanim, Sen merhamet dolusun. Senin merhanetin için sana yalvarıyorum çünkü çok merhametlisin, çok kolay merhametini ihsan ediyorsun. Bu yüzden sana merhametin için yalvarıyorum” Karunam kuru mayi karuna-bharite, sanaka-sanatana-varnita-carite. Şimdi bir kişi şöyle söyleyebilir, “Ah, sen çok yücesin, bir bilginsin, sen çok aziz bir kimsesin ve sıradan bir kızın merhameti için yalvarıyorsun? Bu nasıl oluyor? Bu sebepten Rupa Gosvami şöyle söyler; “Ah, bu sıradan bir kız değildir.” Sanaka-sanatana-varnita-carite. “Bu kızın tarifi Sanaka-Sanatana gibi aziz kişiler tarafından yapılmıştır. O sıradan değildir.”

Böylece, bizim alacağımız ders Radharani’yi sıradan bir kız gibi, Krişna’yı ise sıradan bir adam gibi düşünmememizdir. Onlar Yüce Mutlak Hakikattır. Ancak Mutlak Hakikat içinde zevk enerjisini barındırır ve Radha ve Krişna ilişkinde bunu sergiler. Ve Radha’nın yayılımı tüm gopilerdir ve Krişna Yüce Rab’dır. Çok teşekkürler. Hare Krişna söyleyin.

Şrimati Radharani’nin Beliriş Günü

Londra, 29 Ağustos 1971

http://www.harekrishnaturkey.org     /     harekrishnaturkey@yahoo.com

Umarım faydalı bulmuşsunuzdur.

http://groups.yahoo.com/group/harekrishnaturkey/

This Krishna, He’s enjoying lakshmi-sahasra-shata-sambhrama-sevyamanam [Bs. 5.29]. Hundreds and thousands of goddess of fortune are engaged in His service. Do you think these lakshmis are material women? How Krishna can take pleasure in the material women? No. This is mistake. Ananda-cinmaya-rasa-pratibhavitabhis tabhir ya eva nija-rupataya kalabhih [Bs. 5.37]. In the Brahma-samhita you’ll find that He expands His ananda-cinmaya-rasa, the mellow of transcendental pleasure potency. And these gopis are expansion of His pleasure potency. And Radharani is the center. So Radharani is not… Don’t take that Radharani is an ordinary woman like we have our wife or sister or mother. No. She is the pleasure potency. And the birth of Radharani was not from the womb of any human being. She was found by her father in the field. While father was plowing, he saw one little nice child is lying there, and he had no children, so he caught it and presented to the queen, “Oh, here we have got a very nice child.” “How you got?” “Oh, in the field.” Just see. Radharani’s janma is like that. So this janma is today and Radha, this name is sometimes not found in Bhagavata. So the atheistic class of men protest this Radharani’s name is not in the Shrimad-Bhagavatam. How this name came, Radharani? But they do not know how to see it. There is anayaradhyate. There are many gopis, but there is mention that by this particular gopi He is served more pleasingly. Krishna accepts this gopi’s service more gladly. Anayaradhyate. Aradhyate. This aradhate, this word, aradhyate means worshiping. From this word aradhyate, Radha has come. But Radha’s name are there in other Puranas. So this is the origin.

So Radha and Krishna. Krishna is the enjoyer and He wants to enjoy. So He’s the Supreme Brahman. He cannot enjoy anything, atmarama, He can enjoy it in Himself. Therefore Radharani is the expansion of His pleasure potency. Krishna hasn’t got to seek external things for His pleasure. No. He is in Himself full, atmarama. So Radharani is expansion of Krishna. Krishna is the energetic, and Radharani is the energy. Just like energy and energetic, you cannot separate. Fire and the heat you cannot separate. Wherever there is fire there is heat, and wherever there is heat there is fire. Similarly, wherever there is Krishna there is Radha. And wherever there is Radha there is Krishna. They are inseparable. But He is enjoying. So Svarupa Damodara Gosvami has described this intricate philosophy of Radha and Krishna in one verse, very nice verse. Radha krishna-pranaya-vikritir hladini-shaktir asmad ekatmanav api bhuvi pura deha-bhedam gatau tau [Cc. Adi 1.5]. So Radha and Krishna is the one Supreme, but in order to enjoy, They have divided into two. Again Lord Caitanya joined the two into one. Caitanyakhyam prakaaam adhuna. That one means Krishna in the ecstasy of Radha. Sometimes Krishna is in ecstasy of Radha. Sometimes Radha is in ecstasy of Krishna. This is going on. But the whole thing is Radha and Krishna means the one, the Supreme.

So Radha-Krishna philosophy is a very great philosophy. It is to be understood in the liberated stage. Radha-Krishna philosophy is not to be understood in the conditioned stage. But when we worship Radha-Krishna in our conditional stage, actually we worship Lakshmi-Narayana. You have seen that picture, this viddhi-marga and raga-marga. Radha-Krishna worship is on the platform of pure love, and Lakshmi-Narayana worship is on the regulative principles. So long we do not develop our pure love, we have to worship on the regulative principles. One has to become a brahmacari, one has to become a sannyasi, one has to perform the worship in this way, in the morning he has to rise, he has to offer. So many rules and regulations. There are at least sixty-four rules and regulations. So we shall introduce them gradually as you develop. So in the viddhi-marga, when you have no love for God or Krishna, we have to follow the regulative principles and automatically…, there is practice. When practicing. Just like you practice this mridanga playing. In the beginning it is not in order, but when you become well versed in the practice, the sound will come so nice. Similarly, when we are engaged by regulative principles in the worship of Radha-Krishna, that is called viddhi-marga. And actually when you are on the love platform, then that is called raga-marga. So without viddhi-marga, if anyone wants to learn the raga-marga immediately, that is foolishness. That is foolishness. Nobody can pass M.A. examination without going through the regulative principles of primary schools and colleges. So therefore I do not, I mean to say, indulge in the discussions of Radha and Krishna so easily. Rather go on with the regulative principle at the present moment. Gradually, as you become purified, as you become on the transcendental platform, you’ll understand what is Radha-Krishna. Don’t try to understand Radha-Krishna very quickly. It is a very big subject. If we want to understand Radha-Krishna very quickly, then there will be so many prakrita-sahajiyas. In India there are prakrita-sahajiya. Just like Radha-Krishna dancing. Radha-Krishna has become a plaything. The painting Radha-Krishna, Krishna is kissing Radha, Radha is kissing. These are all nonsense. Radha-Krishna philosophy has to be understood by the liberated person, not by the conditioned soul. So we shall await for the fortunate moment when we are liberated, then we shall understand Radha-krishna-pranaya-vikritir. Because Krishna and Radha, They are not on the material field. Try to understand. This is Jiva Gosvami’s analysis, that Krishna is the Supreme Brahman. The Supreme Brahman cannot accept anything material. So Radha is not in the material field.

Now there is a very nice song. I shall sing if you can play on the harmonium. Yes. This is a Rupa Gosvami’s song. (sings)

radhe jaya jaya madhava-dayite

gokula-taruni-mandala-mahite

damodara-rati-vardhana-veshe

hari-nishkuta-vrinda-vipineshe

vrishabhanudadhi-nava-shashi-lekhe

lalita-sakhi guna-ramita-vishakhe

karunam kuru mayi karuna-bharite

sanaka-sanatana-varnita-carite

radhe jaya jaya madhava-dayite

This song was sung by Rupa Gosvami. He is the real person, actual person, to understand Radha and Krishna. So he says, “All glories to Radharani.” Radhe jaya jaya madhava-dayite. “She’s so dear to Krishna.” Krishna, everyone is trying to love Krishna, but Krishna is trying to love somebody. Now how great She is. Just try to understand. Everyone, the whole world, the whole universe, all living entities, they are trying to love Krishna. Krishna-prema. Lord Caitanya describes, prema-pumartho mahan. And Rupa Gosvami described that “You are distributing krishna-prema.” So krishna-prema is so valuable, but Krishna is after Radharani. Just see how Radharani is great. Just try to understand the greatness of Radharani. Therefore She is so great, and we have to offer our respect. Radhe jaya jaya madhava-dayite. How She is? Gokula-taruni-mandala-mahite. Taruni, taruni means young girls. You’ll see the pictures, they are all young girls. But of all the young girls, She is the most beautiful. She is enchanting to the young girls also. She is so beautiful. Gokula-taruni-mandala-mahite. Damodara-rati-vardhana-veshe. And She always dresses Her so nicely that Damodara, Krishna, becomes attracted by Her beauty. Hari-nishkuta-vrinda-vipineshe. And She is the only lovable object of Krishna, and She is the queen of Vrindavana. This queen of Vrindavana… You’ll find in Vrindavana, if you go to Vrindavana, everyone is worshiping Radharani. Rani means queen. They are always speaking, “Jaya Radhe!” Radharani. All the devotees in Vrindavana, they are worshiper of Radharani. Hari-nishkuta-vrinda-vipineshe. Vrishabhanudadhi-nava-shashi-lekhe. And She appeared as the daughter of King Vrishabhanu, and Her companion, Lalita-sakhi and Vishakha-sakhi, and the devotees… So on behalf of the pure devotees of Krishna, Rupa Gosvami is praying, karunam kuru mayi karuna-bharite. “Oh, my worshipable Radharani, You are full of mercy. So I am begging of Your mercy because You are so merciful, very easily You offer, bestow Your mercy. So I am begging Your mercy.” Karunam kuru mayi karuna-bharite, sanaka-sanatana-varnita-carite. Now somebody may say, “Oh, you are so great, learned scholar, you are so great saintly person, and you are begging mercy from an ordinary girl? How is that?” Therefore Rupa Gosvami says, “Oh, this is not ordinary girl.” Sanaka-sanatana-varnita-carite. “This girl’s description is possible to be made by great saintly persons like Sanaka-Sanatana. She is not ordinary.”

So the lesson is that we should not treat Radharani as ordinary girl, or Krishna as ordinary man. They are the Supreme Absolute Truth. But in the Absolute Truth, there is the pleasure potency, and that is exhibited in the dealings of Radha and Krishna. And Radha’s expansion all the gopis, and Krishna is the Supreme Lord.

Thank you very much. Chant Hare Krishna.

Shrimati Radharani’s Appearance Day

London, August 29, 1971

**********************************

 Image

Prabhupada: Bugün Shrimati Radharani’nin doğum ve beliriş günü. Krişna’nın doğumundan 15 gün sonradır. Radharani; Krişna’nın memnuniyet gücüdür. Radha-Krişna-pranaya-vikritir hladini-shaktih. Vedik yazınlarına göre Tanrın’nın çeşitli enerjileri vardır. Parasya shaktir vividhaiva shruyate [Cc. Madhya 13.65, purport].  Na tasya karyam karanam ca vidyate. En üstün olanı, Tanrı’nın hiçbirşeyi kişisel olarak yapması gerekmez. Na tasya karyam. Maddesel dünyadaki gibi, büyük bir işadamının işlerini kendisi yapması gerekmez. Onun birçok asistanları, sekreterleri vardır. İşlerini onlar yaparlar ve onun kendisinin bu islerle ugrasmasina gerek kalmaz. En ustun Tanri’nin da çok sayıda asistanları vardır. Her yerde onun elleri ve ayakları vardır. O sadece Gopilerle ve Radharani ile meşguldür.  O kötü ruhları öldürmekle ilgilenmez. Kötü ruhları öldüren Vasudeva  Krişna’dır. O gerçek Krişna değildir. Krişna kendini genişletir. Baladeva-Sankarshana, Pradyumna, Aniruddha, Vasudeva. Vasudeva’nın çehresi Mathura ve Dvarakadır. Krişna’nın orjinal çehresi Vridavanadadır. Bengaldeki çok ünlü roman yazarlarından biri olan Bankimchandra Chatterjee Krişna’yı yanlış anlamıştır. Vrindavana Krişna, Dvaraka Krişna, Manthura Krişna farklı kişilerdir. Advaitam acyutam anadim anata-rupam adyam purana-purusham [Bs. 5.33]

Krişna zevk almak istediğinde ne tarz keyiflere sahip olacak? Shrila Jiva Gosvami tarafından araştırılmıştır. Krişna Param Brahmandir. Brahman, Paramatma ve Param Brahman üç farklı özelliktir. Jnaniler, mutlak gerçeği düşünsel olarak kendi bilgileri ile anlamaya çalışan kişisel olmayan Brahmandır. Mutlak gerçeği meditasyon, yoga ile anlamaya çalışıp, paramatma ile bunun farkına varırlar. Paramatma herkesin kalbinde yer alır. Ishvarah- sarva-bhutanam hrid-deshe’rjuna tishahati [Bg. 18.61]. Andantara-stham paramanu-cayantara-stham govindam adi-purusham tam aham bhajami. Bu paramatma’nın özelliğidir. Bu paramatma özelligi Krişna bilincinin yayılmasıdır. Bu Bhagavad-gita’da “athava bahunaitena kim jnatena tavarjuna ekamshena vishaabhyaham” olarak geçer. Krişna ve Arjuna farklı potansiyel varoluşu anlamaya çalıştıklarında Krişna ben onların arasındayım diyerek açıklamıştır. Bu maddesel dünyada Krişna tam olarak mevcuttur, onun sayesinde bu evren varolmuştur. İnsan bedenine ruh girmeden insanın varolamayacağı gibi Krişna olmadan Evren varolamazdı. Ruh bedenden çıkınca varolus kalmayacaktır. Bu nedenle bedenin hiç bir önemi yoktur. Krişna varolduğu için evren değerlidir, aksi takdirde evren bir sorun kümesinden başka birşey olmazdı. Hiçbir değeri olmazdı. Krişna evrenin ruhudur. Ekamshena sthito jagat. Bu yüzden Krişna’yı anlamaya çalışın. Krişna zevk almak istediğinde, bu ne çesit bir zevk olabilir? Bu noktayı anlamaya çalışın. Krişna çok büyük, yücedir, bunu herkes bilir. Radha- Krişna; Svarupa Damodara Gosvami bir dize yazmıştır. Radha-Krişna-pranaya-vikritih. Radha ve Krişna arasındaki sevgi konusu sıradan, bu maddi dünyadaki gibi bir sevgi değildir.  Krişna’yı anlayamayan kişiler bunu öyle algılalayabilir. Krişna’yı anlayamayanlar çoktur, onu anlayabilmek çok zordur.

       manushyanam sahasreshu

kashcid yatati siddhaye

yatatam api siddhanam

kashcin mam vetti tattvatah

[Bg. 7.3]

Milyonlarca insan hayatı mükemmel yapmaya çalışırlar. Herkes hayvanlar gibi çalışır. Kusursuz hayatı neden istediklerini bilmezler. Hayvanların eğilimlerini gösterirler. Yemek, uyumak, çiftleşmek, kendini savunmak..Bu yüzden herkes hayvanlar gibi meşguldür. Başka uğraşsları yoktur, sadece hayvanlar gibidirler, domuzlar, köpekler gibi..Bütün gün ve gece calışırlar. Insanların yaşamı domuz uygarlığı anlamına gelmemelidir. Fakat modern uygarlık giysilerle terbiye edilmiş domuz uygarlığı gibidir. Bu yüzden anlamaya çalışmalıyız. Krişna bilinci Krişna’yı anlamak içindir, bu biraz emek, basit yaşam ve hatalarımız olduğunda bunları telafi etmek için gerekenleri yapmamız ile olur. Tapasya brahmacaryena shamena damena ca. Brahmacarya cinsel hayatı durdurmak veya kontral edebilmek anlamına gelir. Vedik uygarlığı en başından gençleri brahmacari olarak yetiştirirdi. Modern günlerde böyle değildir. Okullarda, genç kızlar ve erkekler sadece eğlence için yaşıyorlar. Beyinleri bozulmus, derin konuları anlayamıyorlar. Beyin dokusu kaybolmuştur. Brahmacari olmadan kimse ruhsal yaşamı anlayamaz. Tapasya brahmacaryena shamena damena ca. SHAMA: Aklı ve Duygulari kontrol edebilmek, DAMENA;  Sadece duyguları kontrol edebilmek demektir. TYAGENA; temizlik, THAGA; hayırseverlik demektir. Bunlar kişisel  farkındalık için gerekli olan unsurlardır. Fakat bu çağda bu unsurların altını çizmek çok zordur. Pratikte imkansızdır.

  harer nama harer nama harer namaiva kevalam

kalau nasty eva nasty eva nasty eva gatir anyatha

[Cc. Adi 17.21]

Bu çağda Kali-yuga, yani düşünmek kavramı kalmamıştır. Biz bu çağda birçok avantajlara sahip oldugumuzu düşünüyoruz ama bu doğru değildir. Çünkü insanlar giderek hayvanlar gibi oluyorlar. Hayvanlar gibi bedensel dört ihtiyaçla ilgileniyorlar-yemek, uyumak, çiftleşmek, kendini savunmak-bedenin istediği dört unsur için yaşıyorlar. Ruh hakkında hiçbir bilgileri yok ve bunu anlamak için hazır da değiller. Bu çağın eksikliği, kusuru budur. İnsan denen varlık kendi kendine ben kimim? diye sorabilmelidir. Bu insanın yaşamındaki en önemli görevidir. Athato brahma jijnasa. Bu hayat Brahman’ı araştırmak içindir. Brahman, Paramatma, Bhagavan. Bu araştırmalara JIJNASU, BRAHMA JIJNASU denir. Her sabah bugün haberlerde ne var diye merak ederiz ve hızlı bir sşekilde gazete alırız. Fakat sadece çok basit şeyleri merak ediyoruz. Daha derin konuları araştırmak için arzu yok. İşte bu modern uygarlıkların yoksunluğudur. Nasıl para kazanacaklarını merak ederler: diva carthehaya rajankuaumba-bharanena va[SB 2.1.3] Sadece bu çağda değil önceden de vardı bu basit kaygılar….Bu çağda daha temel faktör oldu. Bu maddiyatçı dünyada herkes sadece basit bedensel ihtiyaçlarla mesgul. Nidraya hriiyate naktam; gece insanlar uyur, horlar veya cinsellik yaşar. Nidraya hriiyate naktam vyavayena ca va vayah [SB 2.1.3] Bu yolda zaman kaybediyorlar. Gündüz, diva carthehaya rajan….bütün gün boyunca da para nerede? Para nerede? Para nerede? Artha ihaya. Kuaumba-bharanena va. Sonunda parayı kazanan insan bu para ile ailesi ve kendisi için birşeyler satın alıyor ve alışveriş yapıp, biriktiriyor. Bu maddeci yaşamın bize sunduğu birşey. Bunun dışında kim gerçekten düşünüyor?….Manushyanam sahasreshu kashcid yatati siddhaye [Bg. 7.3] Birçok basit insan uyumak, para kazanmak, ailesine güzel apartman dairesinde bir yaşam sağlamak, yemek yemek ile meşgul. Bu genel uğraş. Milyonlarca insan bu şekilde yaşıyor. Bir tanesi insanoğlunu nasıl mükemmel yapacağını merak ediyor. Manushyanam sahasreshu kashcid yatati siddhaye.

Siddhaye. SIDDHI; mükemmellik demektir. Bu hayat mükemmelliktir. Mükemmellik nedir? Mükemmellik bizim kötü kosullarda olmak istememiz ve bundan kaçmamız demektir. Herkes kötü koşullardan kaçmak ister. Fakat onlar gerçek kötü koşulların ne demek olduğunu bilmez. Hayatın kötü koşullar; tri-tapa-yantanah. Bunun adi MUKTI’dir. Atyantika-duhkha-nivrittih. DUHKHA: stressizlik demektir. Herkes stresten kurtulmak ister. Fakat stresten kurtulmak istemekteki son amaclarının ne olduğunu bilmezler. Na te viduh. Na te viduh svarthagatim hi vishnum [SB 7.5.31] Bir insan Vishnu’ya yaklaştığında stresten kurtulabilir. Tad vishnum paramam padam sada pashyanti surayah. Tad vishnoh paramam padam. Bu maddesel dünyada insanlar aya gitmek isterler. Bu aptal insanlar aya gittiklerinde ne kazanç sağlayacaklarını bilmezler. Ay maddesel bir oluşumdur. Krişna Bhagavad-gita da ayı çok yakın olduğunu  söylemiştir. En üst gezegen Brahmaloka’dır. Bu sizin önünüzdedir. Bunu hergün ve gece görebilirsiniz, birçok gezegen vardır ama oraya gidemezsiniz. Siz sadece en yakınına gitmek istiyorsunuz. Bu başarısızlıktır. Sizin bilimsel gelişmeniz nerede? Fakat bir ihtimal vardır. A-brahma-bhuaval lokan. Gidebilirsiniz. Bilim adamları 40 bin yıl ışık hızında giderse, en üstteki gezegene ulaşılabileceğini bulmuştur. Sonuçta bugünki koşullarda bu mümkün değildir. Fakat bunun bir yontemi vardir. Diger gezegenlere basit yolculuklar kitabinda aciklamaya calistik. Yogic yontemler ile istediginiz tum gezegenlere gidebilirsiniz. Bu yogic mükemmelligidir. Bir yogi mükemmel oldugünda istedigi bütün gezegenlere gidebilir, tabi sadece istedigi gezegenlere gitmek için kendini mükemmel yapmamak kaydiyla.  Bunlar hayatin mükemmellikleridir. Bu kadar az değil tabiki. Insanlar hayatin mükemmelligini bilmiyorlar. Heryere gidebilirsin. SARVA-GAH istedigi heryere gidebilen, yasayan varlik demektir. Sadece Narada Muni. Narada Muni istedigi her yere gider. Bu maddesel veya ruhsal dünyanin ikisinde de olabilir. Sen de bunu yapabilirsin, imkan vardir. Buyuk yogi Durvasa Muni tum evreni bir senede dolasmistir. Visnuklokaya gidip geri gelmistir. Bu tarihte kayitlidir. Bunlar hayatin mükemmellikleridir. Bu mükemmellik nasil kazanilir? Krişna’yi anlamakla kazanilir. Yasmin vijnate sarvam eva vijnatam bhavanti. Uphanishadlar Krişna’yi basitce anladiginizda herseyi çok kolay anlayaçağinizi soyler. Krişna bilinci çok guzel birseydir.

Bu aksam Radhashaami hakkinda konusuyoruz. Krişna’nin en onemli gucunu anlamaya calisaçağiz. Radharani Krişna’nin memnuniyet gucudur. Vedic literaturunde Krişna’ nin  birçok gucleri oldugu anlatilmaktadir. Parasya shaktir vividhaiva shruyate [Cc. Madhya 13.65, purport]. Dahaönce verdigimiz ornekteki gibi onemli bir adamin birçok asistaninin, sekreterinin olup hicbir is ile kendisinin ugrasmamasi gibi Krişna’nin birçok cesit enerjisi vardir ve hepsi guzel bir sekilde isler maddi enerjinin dongusu gibi. Bu yasadigimiz maddesel dünya maddesel bir enerjidir. Bahir-anga-shakti. BAHIR-ANGA Krişna’nin dissal enerjisidir. Bu Bhagavad-gita’da aciklanmistir. MAyadhyakshena prakritih suyate sa-caracaram;[Mg.9.10] Enerji benim emrimde calisir diye gecmektedir. Maddesel enerji kor değildir, Onun arkasinda Krişna vardir. MAyadhyakshena prakritih [Bg.9.10] PRAKRITI, maddesel enerji demektir. Bu dissal enerijidir. Bir baska enerji de icsel enerjidir. Icsel enerji ile ruhsal dünya sciklanmaktadir. Paras tasmat tu bhavah anyah [Bg.8.20] Diger enerji ruhsal dünya. Bu maddesel dünya dissal enerji ile islemektedir. Benzer sekilde ruhsal dünya da icsel enerji ile yonetilmektedir. Bu icsel enerjinin adi da RADHARANI’dir.

Bugün RADHARANI’nin gorunus günu. Bu nedenle RADHARANI’nin ozelligini anlamaya calismaliyiz. Radharani memnuniyet gucudur. Hladini-shakti. Anandamaya bhyasat (Vedanta-sutra 1.1.12) Vedanta Sutra da Mutlak gercek anandamaya olarak tariff edilmistir, daima memnuniyet halinde olmakdir. Memnuniyet halinde olmak istediginizde onu tek basina istemezsiniz. Yalnizken keyif alamazsiniz. Bir arkadas grubunun içinde, ailenizde veya is arkadaslarinizla beraber iken mutluluk hissedersiniz. Simdi ben konusuyorum. Konusmak benim için çok hos birsey. Ama burada birçok insane varsa hostur, burada kimse olmasa konusmaktan zevk almam. Gece kimse yokken burada konussam boyle keyif almam. Ananda demek için baskalari da olmalidir. Bu nedenle Krişna mutlak gercek olan anadamaya için Krişnaya keyif veren, cevresinde bulunan baskalarinin da olmasini uygün gormustur. En çok memnuniyet veren guc RADHARANI’dir.

 Radha-krishna-pranaya-vikritir hladini-shaktir asmad

ekatmanav api bhuvo (pura) deha-bhedo-gatau tau

caitanyakhyam prakaaam adhuna tad-dvayam caikyam aptam

Radha-bhava-(dyuti)-suvalitam naumi krishna-svarupam

[Cc. Adi 1.5]

Bhagavad-gita’da Arjuna Krişna’yi dogrulamistir.  Krişna Param Brahman’dir. Bu maddi dünyada goruyoruz ki kutsal bir insan Brahmananda’dan kolaylikla keyif alabiliyor. O maddesel zevkleri birakmistir. O SANNYASI olmustur. Aham Brahmasmi. Sadece Brahman farkindaliginda olmak  demektir. Krişna’nin memnuniyeti maddesel değildir. Bu nokta iyi anlasilmalidir. Brahman farkindaliginda maddi herseyi birakiyoruz. Bu durumda Param Brahman maddi birseyden zevk alabilir mi? Bu soru Jiva Gosvami tarafindan guzel bir sekilde aciklaniyor. Öncelikle Param Brahman bilgisi bu maddi dünyada değildir. Kucuk Brahman bilgisi buradadir.

manushyanam sahasreshu

kashcid yatati siddhaye

yatatam api siddhanam

kashcid vetti mam tattvatah

[Bg. 7.3]

 SIDDHAYE Brahman ve Paramatma’yi anlamak demektir. Brahman ve Paramatma’yi anlayanlarin arasindan çok azi Krişna’yi bilebilir. Krişna’nin memnuniyet gucu hakkinda ne anlayabiliriz? Onemli bir adami anlamak istiyorum, bu adami bilmeden bu adamin ic meselelerini nasil anlayabilirim? Ben zer bir sekilde Biz Krişna’yi anlamadan Krişna’nin nasil memnun oldugünu, keyif aldigini nasil anlayabiliriz. Bu mümkün değildir. Bu nedenle Radha-Krişna’nın Lord Caitanya öğretilerindeki sevgi konusunu açıklamalıyız. Bugün Radharani için dua ediyoruz. Radharani Krişna’yı memnun eder. Radharani’nin durumunu bugün anlamalıyız ve ona saygı ve hurmetlerimizi sunmalıyız. Radhe vrindavaneshvari. Saygı ve hürmetimizi Krişna’ya da sunuyoruz. Radharani’nin görünüşü dökme altın gibidir. O Vrindavana’nın kraliçesidir. O kral Vrishabhanu’nun kızıdır. Krişna’ya Radharani’nin merhameti aracılığı ile yaklaşırsak bu çok kolay olur. Bu adanmışlık çok güzeldir. Radharani tarafından tavsiye edilirseniz Krişna kabul eder. Vrindavana da adanmışlar bulabilirsiniz. Onlar Randharani’nin adını Krişna’dan daha çok şarkı olarak söylerler. Onlar Radharani’yi yüceltirler. Onlar Radharani’ye tapmaya daha fazla ilgilidirler. Çünkü yanlış yapıldığında bir şekilde Radharani’ye kendilerini affettirirlerse Krişna’yı anlamak daha kolay olacaktır.

Spekulatif yollardan Krişna’yı anlamaya calışırsanız bu bir çok yaşam alacaktır. İbadet edip Radharani’ye ısrar edin, Krişna’yı anlamak çok kolay olacaktır. Çünkü Radharani Krişna’yı teslim eder. Radharani büyük bir adanmıştır. Krişna herşeyi bilir. Krişna Radharani’nin gücünü anlamak istemiştir. Bunu istemesinin nedeni Radharini’yi anladığında Kendisini de anlamış olacaktır. Bunlar doğaustu bilimlerdir. Krişna farkındalığı olan kişiler bunu anlayabilir.

Krişna’yı yapay görmeyin.  Ayrımı ileri derecede hisset, bu ileri düzey olacaktır. Gözlerimizle Krişna’yı göremeyiz. Bu Lord Caitanya’nın ögretileridir. Maddesel hislerimizle Krişna’yı hissedemeyiz, kulaklarımızla onu duyamayız. Yardım etmek nerede başlar. Gözler, hisler, kulaklarda değil, dilimizde başlar. Dilinizi kullanın Hare Krişna Hare Krişna Krişna Krişna Hare Hare / Hare Rama Hare Rama Rama Rama Hare Hare . Ve Krişna’nın prasadam’ından alın. Dilimizin iki görevi var. Düşüncelerini açik bir şekilde ifade edebilen ses; Hare Krişna ve prasadam almak. Bu şekilde Krişna’yı anlayacaksınız.

Adanmışlar: Haribol!  Çok teşekkürler   Saygı ve hürmetlerimi sunarım

Radhastami  Shrimati Radharani’nin göründüğü gün…

Londra, 5 Eylül 1973

http://www.harekrishnaturkey.org     /     harekrishnaturkey@yahoo.com

Umarım faydalı bulmuşsunuzdur. we hope you found this useful

http://groups.yahoo.com/group/harekrishnaturkey/

Prabhupada: Today is birth, appearance day of Shrimati Radharani, Radhashaami. Fifteen days after Krishna’s birth, Radharani appeared. Radharani is Krishna’s pleasure potency. Radha-krishna-pranaya-vikritir hladini-shaktih. The Lord, the Supreme Personality of Godhead, has got varieties of energies, as it is confirmed in the Vedic literature. Parasya shaktir vividhaiva shruyate [Cc. Madhya 13.65, purport]. Na tasya karyam karanam ca vidyate. The Supreme Lord has nothing to do personally. Na tasya karyam. He has nothing to do. Just like here in this material world we find some very big man, political head or business head; personally, he has nothing to do. Because he has got so many assistants, secretaries, that personally he hasn’t got to do anything. Similarly, the Supreme Personality of Godhead, full with six opulences, why He will have to do something? No. He has got many assistants. Sarvatah pani-padas tat. In the Bhagavad-gita: “He has got everywhere His hands and legs.” You’ll find Krishna, He has nothing to do. He’s simply engaged in enjoyment with gopis and Radharani. He’s not engaged in killing the demons. When Krishna kills the demons He’s Vasudeva Krishna; He’s not original Krishna. Krishna expands Himself. First expansion is Baladeva. From Baladeva-Sankarshana, Pradyumna, Aniruddha, Vasudeva. So by the Vasudeva feature He acts in Mathura and Dvaraka. But Krishna in His original feature, He remains in Vrindavana. One of the greatest fiction writers in Bengal, Bankimchandra Chatterjee, he misunderstood Krishna that Krishna of Vrindavana, Krishna of Dvaraka, and Krishna of Mathura, They’re different persons. Krishna is the same, one, but He can expand Himself in millions and trillions of forms. Advaitam acyutam anadim ananta-rupam adyam purana-purusham [Bs. 5.33]. Advaita. Although ananta-rupam, still, He’s adyam purana-purusham, advaita. There is no such distinction.

So this Krishna, when He wants to enjoy, what kind of enjoyment He will have? That has been discussed by Shrila Jiva Gosvami. Krishna is Param Brahman. Brahman, Paramatma, then Param Brahman. Absolute Truth, three different features. Someone is realizing the Absolute Truth as impersonal Brahman. Jnanis, those who are trying to understand the Absolute Truth by mental speculation, by dint of his own knowledge, he’s realizing the Absolute Truth as impersonal Brahman. And those who are trying to understand the Absolute Truth by meditation, yogis, they realize the Absolute Truth as Paramatma. Paramatma is situated in everyone’s heart. Ishvarah sarva-bhutanam hrid-deshe’rjuna tishahati [Bg. 18.61]. That feature, Paramatma feature. Andantara-stham paramanu-cayantara-stham govindam adi-purusham tam aham bhajami. That Paramatma feature is one expansion of Krishna. It is stated in the Bhagavad-gita, athava bahunaitena kim jnatena tavarjuna ekamshena vishaabhyaham. Ekamshena. When Krishna and Arjuna was trying to understand about different potential existence of Krishna, so He explained in the Twelfth Chapter, “I am this. Amongst them, I am this. Amongst them…” Like that. And He concluded that “How far I shall go on? Better try to understand that only one plenary portion of Me, by entering this universe, the whole cosmic manifestation is existing.” Ekamshena sthito jagat [Bg. 10.42]. Jagat. This material world is existing on one plenary portion of Krishna. And Krishna enters, andantara-stham paramanu-cayantara-stham, He enters within this universe. Without His entering, this universe cannot exist. Just like without the spirit soul’s entering within this body, this body cannot exist. As soon as the spirit soul goes out, immediately the body’s useless. However the body may be prime minister or anything else, as soon as the soul is out of this body, it is not worth even a farthing. Similarly, because Krishna enters within this universe, therefore the universe has value. Otherwise it is simply a lump of matter; it has no value. Ekamshena sthito jagat.

So try to understand Krishna. And when Krishna want to enjoy, what kind of enjoyment that shall be? Try to understand this point. Krishna is so great; God is great, everyone knows. So when the great wants to enjoy, then what quality of enjoyment that should be? That is to be understood. Radha-krishna… Therefore Svarupa Damodara Gosvami has written a verse, Radha-krishna-pranaya-vikritih. The loving affairs of Radha and Krishna is not ordinary, these material loving affairs, although it appears like that. But one who cannot understand Krishna, avajananti mam mudhah [Bg. 9.11]. Mudha, rascals, fools, they understand Krishna as ordinary man. As soon as we take Krishna as one of us… Manushim tanum ashritam, param bhavam ajanantah. These rascals, they do not know param bhavam. They try to imitate Krishna’s lila, rasa-lila. There are many rascals. So these things are going on. There is no understanding of Krishna. To understand Krishna is very difficult.

manushyanam sahasreshu

kashcid yatati siddhaye

yatatam api siddhanam

kashcin mam vetti tattvatah

[Bg. 7.3]

 

Out of millions of persons, one may try to make his life perfect. Everyone is working like animal. There’s no question of perfection of life. The animal propensities: eating, sleeping, mating and defending… So everyone is engaged like animals. They have no other business, just like animal, hogs, dogs, whole day and night working: “Where is stool? Where is stool?” And as soon as he gets some stool, gets some fat, “Where is sex? Where is sex?” No consideration of mother or sister. This is hog’s life.

So human life is not meant for hog civilization. So modern civilization is hog civilization, although it is polished with shirt and coat. So, we shall try to understand. This Krishna consciousness movement is for understanding Krishna. For understanding Krishna, it requires little labor, austerity, penance. Tapasya brahmacaryena shamena damena ca. Tapasya. One has to undergo tapasya; brahmacarya, celibacy. Tapasya. Brahmacarya means stopping sex life or controlling sex life. Brahmacarya. Therefore Vedic civilization is, from the very beginning, to train the boys to become brahmacari, celibacy. Not that modern days, the schools, boys and girls, ten years, twelve years, they’re enjoying. The brain is spoiled. They cannot understand higher things. The brain tissues are lost. So without becoming brahmacari, nobody can understand spiritual life. Tapasya brahmacaryena shamena damena ca. SHama means controlling the senses, controlling the mind; damena, controlling the senses; tyagena; shaucena, cleanliness; tyaga, tyaga means charity. These are the processes for understanding oneself, self-realization. But in this age it is very difficult to undergo all these processes. Practically it is impossible. Therefore Lord Caitanya, Krishna Himself, has made Himself easily available by one process:

harer nama harer nama harer namaiva kevalam

kalau nasty eva nasty eva nasty eva gatir anyatha

[Cc. Adi 17.21]

 

In this age, Kali-yuga… Kali-yuga is considered to be the most fallen age. We are thinking that we are making very much advance, but it is the most fallen age. Because people are becoming like animals. As the animals have no other interest than four principles of bodily necessities—eating, sleeping, mating and defending—so in this age people are interested with four principles of bodily want. They have no information of the soul, neither they are prepared to realize what is soul. That is the defect of this age. But human form of life is especially meant for realizing himself, “What I am?” That is the mission of human life. Athato brahma jijnasa. This life is meant for inquiring about Brahman. Brahman, Paramatma, Bhagavan. These inquiries should be there. Jijnasu. They are called jijnasu, brahma-jijnasa, jijnasu, inquiry. As we inquire every morning, “What is the news today?” Immediately we pick newspaper. That inquisitiveness is there. But we are inquiring very base things only. There is no desire to inquire about the highest possibility, brahma-jnana. That is the lack of this modern civilization. Inquiring how to earn money: diva carthehaya rajan kuaumba-bharanena va [SB 2.1.3]. Not only in this age… In this age it has become the principal factor, but in this material world everyone is engaged simply for these bodily necessities of life. Nidraya hriiyate naktam: at night they sleep very sound sleep, snoring. Or sex life. Nidraya hriiyate naktam vyavayena ca va vayah [SB 2.1.3]. In this way they’re wasting time. And at daytime, diva carthehaya rajan… And during daytime, “Where is money? Where is money? Where is money?” Artha ihaya. Kuaumba-bharanena va. And as soon as one gets money, then how to purchase things for family, that’s all. Shopping, storing. This is the engagement of materialistic life. Out of that, one who is actually intelligent… Manushyanam sahasreshu kashcid yatati siddhaye [Bg. 7.3]. Out of many such foolish persons engaged in sleeping, mating, earning money, and providing family with nice apartment and food… This is the general occupation. So out of many thousands of men like that, one is inquisitive how to make perfect this human form of life. Manushyanam sahasreshu kashcid yatati siddhaye.

Siddhaye. Siddhi means perfection. So this life is meant for perfection. What is perfection? Perfection means that we do not want miserable condition of life, and we have to get out of it. That is perfection. Everyone is trying to get out of miserable condition of life. But they do not know what is the actual position of miserable life. Miserable condition of life: tri-tapa-yantanah. So this is called mukti,  or liberation, from the misera… Atyantika-duhkha-nivrittih. Duhkha, duhkha means distress. So everybody is trying to get out of distress. But he does not know what is the ultimate goal of getting out of distress. Na te viduh. They do not know. Na te viduh svartha-gatim hi vishnum [SB 7.5.31]. One can be out of distress when he approaches Vishnu. Tad vishnum paramam padam sada pashyanti surayah. Tad vishnoh paramam padam. The Vishnu planet… Just like here in the material world they’re trying to go to the moon planet, but these foolish people do not know what they’ll gain even they go to the moon planet. It is one of the material planets. Krishna has already said in the Bhagavad-gita, abrahma-bhuvanal lokan. What to speak of this moon planet—it is very near—even if you go to the topmost planet, which is known as Brahmaloka… That is in your front, you can see every day, every night, how many lokas and planets are there. But you cannot go there. You are simply trying to go to the nearest planet. That is also failure. So what is your scientific improvement? But there is possibility. A-brahma-bhuvanal lokan. You can go. The material scientists’ calculation is that if one goes forward for forty thousands of years in the light speed, light-year speed, then one can approach the topmost planet of this material world. So at least in the modern scientific calculation, it is impossible. But one can go; there is process. That we have tried to explain in our small booklet Easy Journey to Other Planets. By yogic process one can go any planet he likes. That is the yogic perfection. When a yogi becomes perfect, he can go to any planet he likes, and the yoga practice goes on, unless the yogi thinks himself that he has made himself perfect to travel to any planet he likes. That is perfection of yoga practice.

So, these are the perfection of life, not that teeny, floating sputnik. (laughter) They do not know what is perfection of life. You can go anywhere. A living entity’s name is sarva-gah. Sarva-gah means “one who can go anywhere he likes.” Just Narada Muni. Narada Muni can travel anywhere he likes, either in the spiritual world or in the material world. So you can also do that. There is possibility. There was a Durvasa Muni, great yogi. Within one year he traveled all over the universe and went to Vishnuloka and again came back. That is recorded in the history. So these are the perfections of life. And how these perfection can be attained? By understanding Krishna. Yasmin vijnate sarvam eva vijnatam bhavanti. The Upanishad says, if you simply understand Krishna, then all these things can be understood very easily. Krishna consciousness is such a nice thing.

So today, this evening, we are talking about Radhashaami. We are trying to understand the chief potency of Krishna. Radharani is the pleasure potency of Krishna. As we understand from Vedic literature, Krishna has many varieties of potencies. Parasya shaktir vividhaiva shruyate [Cc. Madhya 13.65, purport]. Just like the same example, as a big man has got many assistants and secretaries so that he hasn’t got to do anything personally, simply by his will everything is done, similarly, the Supreme Personality of Godhead has got varieties of energies, and everything is being done so nicely. Just like this material energy. This material world, where we are now living… This is called material energy. Bahir-anga-shakti. The Sanskrit name is bahir-anga, external energy of Krishna. So how nicely it is being done, everything in the material energy. That is also explained in the Bhagavad-gita, mayadhyakshena prakritih suyate sa-caracaram: [Bg. 9.10] “Under My superintendence the material energy is working.” The material energy is not blind. It is… On the background there is Krishna. Mayadhyakshena prakritih [Bg. 9.10]. Prakriti means this material energy. Similarly… This is external energy. Similarly, there is another energy, which is internal energy. By the internal energy the spiritual world is being manifested. Paras tasmat tu bhavah anyah [Bg. 8.20]. Another energy, para, superior, transcendental, the spiritual world. As this material world is being manipulated under the external energy, similarly, the spiritual world is also conducted by the internal potency. That internal potency is Radharani.

Radharani…, today is Radharani’s appearance day. So we should try to understand Radharani’s feature. Radharani is the pleasure potency, hladini-shakti. Anandamayo ‘bhyasat (Vedanta-sutra 1.1.12). In the Vedanta-sutra the Absolute Truth is described as anandamaya, always in pleasure potency. That anandamaya potency… Just like ananda. When you want ananda, pleasure, you cannot have it alone. Alone, you cannot enjoy. When you are in the circles of friend or family or other associates, you feel pleasure. Just like I am speaking. The speaking is very pleasing when there are many persons here. I cannot speak alone here. That is not ananda. I can speak here at night, dead of night, nobody here. That is not ananda. Ananda means there must be others. So because Krishna, the Absolute Truth, is anandamaya, therefore eko bahu syam, He has become many. We are also Krishna’s part and parcel, to give pleasure to Krishna. And the chief pleasure potency is Radharani.

Radha-krishna-pranaya-vikritir hladini-shaktir asmad

ekatmanav api bhuvo (pura) deha-bhedo-gatau tau

caitanyakhyam prakaaam adhuna tad-dvayam caikyam aptam

Radha-bhava-(dyuti)-suvalitam naumi krishna-svarupam

[Cc. Adi 1.5]

 

So Krishna is Param Brahman, as you know from the Bhagavad-gita. When Arjuna understood Bhagavad-gita, he affirmed Krishna, param brahma param dhama pavitram paramam bhavan [Bg. 10.12]. So Krishna is Param Brahman. So in this material world we see that a great, saintly person, simply to enjoy brahmananda, he gives up everything of material enjoyment. He becomes sannyasi. Aham brahmasmi. Just to understand that he is in Brahman realization. So if one has to give up everything material for Brahman realization, do you think that Param Brahman, the Supreme Brahman, can enjoy anything material? No. Krishna’s enjoyment is nothing material. This point should be understood. For Brahman realization we are giving up everything material. And how Param Brahman can enjoy anything material? This question has been very much nicely discussed by Jiva Gosvami.

So when the Param Brahman… First of all, the Param Brahman information is not there in this material world. Little Brahman information is there. Or little Paramatma information is there. But not Param Brahman, or Bhagavan, information. Therefore it is said, manushyanam sahasreshu kashcid yatati siddhaye [Bg. 7.3]. Siddhaye means to understand Brahman or Paramatma. But out of many such persons who have realized Brahman and Paramatma, hardly a person can know Krishna. And that… First of all… [break] …what we can understand about Krishna’s pleasure potency? If I want to know some big man. That is one process. And without knowing that big man, how I can understand about his internal affairs? Similarly, if we do not understand Krishna, how we can understand how Krishna is enjoying? That is not possible. But the Gosvamis, they’re giving us information what is the pleasure potency of Krishna. That is Shrimati Radharani.

So we have described about the Radha-Krishna loving affairs in our Teachings of Lord Caitanya in page 264. If you have got this book, you can read it, how the reciprocation of loving affairs of Radha-Krishna is there, transcendental. So our today prayer to Radharani… We pray to Radharani because She is the pleasure potency of Krishna. Krishna means “all-attractive.” But Radharani is so great that She attracts Krishna. Krishna is all-attractive, and She is attractive (attractor) of Krishna. So what is the position of Shrimati Radharani? We should try to understand this day and offer our obeisances to Radharani. Radhe vrindavaneshvari.

tapta-kancana-gaurangi radhe vrindavaneshvari

vrishabhanu-sute devi pranamami hari-priye

Our business is “Radharani, You are so dear to Krishna. So we offer our respectful obeisances unto You.”

tapta-kancana-gaurangi radhe vrindavaneshvari

vrishabhanu-sute devi pranamami hari-priye

[I offer my respects to Radharani, whose bodily complexion is like molten gold and who is the Queen of Vrindavana. You are the daughter of King Vrishabhanu, and You are very dear to Lord Krishna.]

Radharani is hari-priya, very dear to Krishna. So if we approach Krishna through Radharani, through the mercy of Radharani, then it becomes very easy. If Radharani recommends that “This devotee is very nice,” then Krishna immediately accepts, however fool I may be. Because it is recommended by Radharani, Krishna accepts. Therefore in Vrindavana you’ll find all the devotees, they’re chanting more Radharani’s name than Krishna’s. Wherever you’ll go, you’ll find the devotees are addressing, “Jaya Radhe.” You’ll find still in Vrindavana. They are glorifying Radharani. They’re more interested, worshiping Radharani. Because however fallen I may be, if some way or other I can please Radharani, then it is very easy for me to understand Krishna. Otherwise,

manushyanam sahasreshu

kashcid yatati siddhaye

yatatam api siddhanam

kashcid vetti mam tattvatah

[Bg. 7.3]

 

If you go by the speculative process to understand Krishna, it will take many, many lives. But if you take devotional service, just try to please Radharani, and Krishna will be gotten very easily. Because Radharani can deliver Krishna. She is so great devotee, the emblem of maha-bhagavata. Even Krishna cannot understand what is Radharani’s quality. Even Krishna, although He says vedaham samatitani [Bg. 7.26], “I know everything,” still, He fails to understand Radharani. Radharani is so great. He says that… Actually, Krishna knows everything. In order to understand Radharani, Krishna accepted the position of Radharani. Krishna wanted to understand the potency of Radharani. Krishna thought that “I am full. I am complete in every respect, but still, I want to understand Radharani. Why?” This propensity made Krishna obliged to accept the propensities of Radharani, to understand Krishna, Himself.

These are, of course, very transcendental, great science. One who is advanced in Krishna consciousness and well conversant with the shastras, they can understand. But still, we can discuss from the shastra. When Krishna wanted to understand Himself, He took the tendency of Shrimati Radharani. And that is Caitanya Mahaprabhu. Radha-bhava-dyuti-suvalitam. Caitanya Mahaprabhu is Krishna, but He has accepted the propensities of Radharani. As Radharani is always in feelings of separation of Krishna, similarly, in the position of Radharani, Lord Caitanya was feeling separation of Krishna. That is the teachings of Lord Caitanya, feelings of separation, not meeting. The process of devotional service taught by Caitanya Mahaprabhu and His disciplic succession is how to feel separation from Krishna. That is Radharani’s position, always feeling the separation.

The Gosvamis, they also, when they were in Vrindavana, they never said that “I have seen Krishna.” Although they were the most perfect, they never said that “I have seen Krishna.” Their prayers were like this: he radhe! vraja-devike! he nanda-suno! kutah. He radhe, Radharani, he radhe! vraja-devike! ca. Radharani does not remain alone. He (She) remains always with His (Her) friends, vraja-devi, Lalita or Vishakha and other damsels of Vrindavana. So the Gosvamins are praying, in their mature stage, when they were living at Vrindavana, they were praying in this way, he radhe! vraja-devike! ca lalite! he nanda-suno! kutah: “Where, Radharani, where You are? Where are Your associates? Where You are, Nanda-suno, the son of Nanda Maharaja, Krishna? Where you are, all?” They were searching after. They never said, “I have seen Krishna dancing with the gopis. Last night I saw.” (laughter) This is sahajiya. This is not mature devotee. This is called… They are called sahajiya. They take everything very cheap—Krishna very cheap, Radharani very cheap—as if they can see every night. No. The Gosvamis do not teach us like that. They’re searching after. He radhe! vraja-devike! ca lalite! he nanda-suno! kutah, shri-govardhana-padapa-tale kalindi-vanye kutah: “Are you there under the Govardhana Hill or on the banks of the Yamuna?” Kalindi-vanye kutah. Ghoshantav iti sarvato vraja-pure khedair maha-vihvalau. Their business was crying like this, “Where You are? Where You are, Radharani? Where you are, Lalita, Vishakha, the associates of Radharani? Where You are, Krishna? Are You near Govardhana Hill or on the bank of the Yamuna?” Ghoshantav iti sarvato vraja-pure. So throughout the whole tract of Vrindavana they were crying and searching after Them, khedair maha-vihvalau, as if madman. Khedair maha-vihvalau. Vande rupa-sanatanau raghu-yugau shri-jiva-gopalakau.

So we have to follow the footprints of the Gosvamis, how to search out Krishna and Radharani, Vrindavana, or within your heart. That is the process of Caitanya Mahaprabhu’s bhajana: feeling of separation, vipralambha, vipralambha-seva. Just like Caitanya Mahaprabhu, feeling the separation of Krishna, He was falling down on the sea. He was coming out of His rest room or His bedroom and going out at dead of night. Nobody knew where He has gone. So that was His searching. This process of devotional service is taught by Caitanya Mahaprabhu. Not that very easily, “We have seen Krishna or seen Radharani in rasa-lila.” No, not like that. Feel the separation. The more you feel separation from Krishna, you should understand that you are advancing. Don’t try to see Krishna artificially. Be advanced in separation feeling, and then it will be perfect. That is the teachings of Lord Caitanya. Because with our material eyes we cannot see Krishna. Atah shri-krishna-namadi na bhaved grahyam indriyaih [Cc. Madhya 17.136]. With our material senses we cannot see Krishna, we cannot hear about Krishna’s name. But sevonmukhe hi jihvadau. When you engage yourself in the service of the Lord… Where the service begins? Jihvadau. The service begins from the tongue. Not from the legs, eyes, or ears. It begins from the tongue. Sevonmukhe hi jihvadau. If you begin service through your tongue… How? Chant Hare Krishna. Use your tongue. Hare Krishna, Hare Krishna, Krishna Krishna, Hare Hare/ Hare Rama, Hare Rama, Rama Rama, Hare Hare. And take Krishna prasadam. The tongue has got two business: to articulate sound, Hare Krishna; and take prasadam. By this process you’ll realize Krishna.

Devotee: Haribol!

Prabhupada: Don’t try to see Krishna. You cannot see Krishna with your material eyes. Neither you can hear about Him with your material ears. Neither you can touch. But if you engage your tongue in the service of the Lord, then He’ll reveal Himself to you: “Here I am.” That is wanted. So feel separation of Krishna just like Radharani, as Lord Caitanya teaches us, and engage your tongue in the service of the Lord; then, one day, when you are mature, you’ll see Krishna eye to eye.

Thank you very much.

Devotees: Haribol! All glories to His Divine Grace!

Radhashaami,  Shrimati Radharani’s Appearance Day

London, September 5, 1973

—————————————-

http://www.harekrishnaturkey.org     /     harekrishnaturkey@yahoo.com

Umarım faydalı bulmuşsunuzdur. we hope you found this useful

http://groups.yahoo.com/group/harekrishnaturkey/

Fahişe şöyle dedi: “Sevgili Haridas, Ey büyük vaazci, büyük kul,Vücudun çok güzel ve

gençliğinin baharındasın. Seni gördükten Sonra hangi kadın aklını kontroledebilir?”
Onaltıncı yüzyıl Hindistan’ının kast sistemine sıkı sıkı baglı olanlar Müslümanlarla herhangibir temas kurmaktan kaçınırlardı . Fakat modern günümüzün Hare Krisna hareketinin kurucusu olan Şri Çeytanya Mahaprabhu, Müslüman ailesinde doğmuş olan Haridas Takur’u namacarya mertebesine, yani Krişna’nın kutsal isminin manevi ögretmenligi mertebesine yükselterek darkafalılıgı ve önyargıyı yıkmıstır Sri Çeytanya, bu yolla en temel ögretilerinden birisini, yani Tanrıya adanmış büyük bir kulun. doğumuna veya sosyal konumuna bakılmaksızın saygı gösterilmesi ve onurlandırılması gerektigini göstermiş oluyordu.
Ruhsal bakımdan böyle bir mertebeye ulaşmış olan insan diğerlerinin yaşamlarını da tamamen değiştirebilir. Okuyacağınız bu hikaye Haridas Takur’un hayatından alınmış bir olaydır ve güzel bir fahişenin onun zikirinin gücü sayesinde nasıl Tanrıya adanmıs bir kul haline geldigini anlatır.

Günümüzde Banglades olarak bilinen. Benapola ormanında yalnız yaşayan bir
derviş kutsal tulasi birkisinin önünde oturmuş gece gündüz Krisna nın kutsal isimlerini zikrediyordu. Haridas Takur, Tanrının ismini günde üçyüzbin defa zikrediyordu. Sürekli olarak vecd halinde olan bu olağandışı ermişin vücudu zikirden aldıgı ruhsal güçle besleniyordu ve neredeyse hiç uyumuyordu Öylesine etkileyici bir sahıstı ki onu tanıyan herkes ona saygı gösteriyordu.

Fakat, Ramaçandra Han isminde bir toprak sahibi ve o bölgenin vergi toplayıcısı Rab Krisn’ya adanmış kullara haset ederdi. Haridas Takur’a gösterilen bunca saygıyı çekemedigi icin onu küçük düşürecek bir plan hazırlıdı. Bununla beraber, Haridas’in karakterinde hiçbir kusur bulamıyordu.
Sonunda, ermişi tuzağa düşürüp baştan çıkartmak için birkaç fahişe buldu ve onlara şunları söyledi: ‘Haridas Takur isminde bir dilenci var. Şimdi hepiniz gidin ve onu Çile yaşantısının ilkelerinden saptırmak için tahrik edin,” çile yaşantısı, başta cinsel zevk olmak üzere- bütün duyusal zevklerden vazgeçmiş olmak demektir. Ramaçandra Han, dervişin bekarlık yeminini bozmak ve onu alçaltmak için fahişelerin en gencini ve en güzelini seçti, ve bu fahişe, üç gün içinde Haridâs Takur’un aklını çeleceğine dair söz verdi.
Ramaçandra Han, fahişeye “Muhafızım seninle gelecek, ve seni Haridâs Tâkur’la görür görmez her ikinizi de yakalayıp bana getirecek.” dedi. Fahişe ise, “Önce onunla bir defa beraber olayım; ikinci defa onu görmeye giderken muhafızınla beraber giderim” diye cevap verdi.
Fahişe, o gece tahrik edici bir şekilde giyinip süslendikten sonra Haridâs Takur’un bahçesine gitti. Haridâs gençti, güçlüydü, ve yakışıklıydı, ve kız da onunla beraber olmaya çok hevesliydi. Tulasi bitkisine saygısını sunduktan sonra, fahişe, Haridas’ın kulübesinin kapısına gelerek saygılarını sundu, ve oraya oturdu. Fahişe vücudunun belli bir bölümünü ona sergiliyecek şekilde oturdu, ve ona şu tatlı sözleri söylemeye başladı.
“Sevgili Haridâs, ey büyük vaazcı, ve büyük kul, çok güzel bir vücuda sahipsin ve gençliğinin baharındasın. Hangi kadın seni görünce aklını kontrol edebilir? Seninle birleşmek istiyorum. Aklım bu düşünceyle dolu. Eğer seni elde etmezsem ruhumu ve vücudumu bir arada tutamam (yaşayamam).” dedi.

Haridâs Tâkur ise ona, “Seni kabul edeceğimden kuşkun olmasın, fakat zikirim bitene kadar beklemelisin. O zamana kadar lütfen otur ve kutsal ismin zikrini dinle. Bitirir bitirmez isteğini yerine getireceğim” diye cevap verdi.
Bunun üzerine, Haridâs Tâkur sabaha kadar zikretti ve fahişe de orada oturarak onun zikirini bitirmesini bekledi. Sabah olduğunu gören fahişe sonunda kalkıp gitti. Ramaçandra Hân’ın huzuruna çıkan fahişe ona şunları söyledi:
“Haridâs Tâkur benimle beraber olmaya söz verdi. Yarın kesinlikle onunla beraber olacağım” dedi.
Fahişe, bir sonraki gece tekrar geldiği zaman Haridâs Tâkur, ona “Dün gece bana biraz kızmış olmalısın. Lütfen kusuruma bakma. Seni kesinlikle kabul edeceğim. Lütfen otur ve ben zikirimi bitirinceye kadar Hare Krişna maha-mantrasının zikredilişini dinle. Böylece kesinlikte muradına ereceksin.” dedi.

Fahişe, Haridâs Tâkur’a ve tulasi bitkisine saygılarını sunduktan sonra yine kapının yanına oturdu. Haridâs Takur’un Hare Krişna mantrasının zikredişini dinlerken o da, “Ey Rab Hari, Ey Rab Hari” diye zikretmeye başladı.
Gece sona ermeye başladığı zaman fahişe sabırsızlanmaya başladı. Bunu farkeden Haridâs, “Ayda on milyon defa zikretmeye and içmiştim. Fakat bitirmeme çok az kaldı. Hare Krişna mantrasının zikirini bugün bitiririm sanıyordum. Kutsal isimlerin zikirini bu gece bitirmek için elimden geleni yaptım fakat bitiremedim. Yarın kesinlikle bitireceğim, ve böylece andım gerçekleşmiş olacak. Böylece, serbestçe seninle beraber olabilmem mümkün olacak.” dedi.
Fahişe, bunun üzerine Ramaçandra Hân’a geri dönerek rapor verdi. Fahişe, ertesi gün daha erken gitti ve bütün gece orada kaldı. Tekrar, Haridâs Takur’un zikredişini dinlerken, o da, Tanrının kutsal isimlerini “Hari, Hari” diye zikretmeye başladı.
Ermiş, yine, “Bugün zikirimi bitirmem mümkün olacak, ve senin arzunu tatmin edebileceğim” dedi.
Gece sona erdiğinde Haridâs hâla zikrediyordu, fakat sürekli olarak Haridas’ın zikredişini dinleyen fahişenin aklı değişmişti. Aklı tamamen arınan fahişe, Haridâs Takur’un nilüfer ayaklarına kapanarak herşeyi itiraf etti.
Fahişe, “Ben fahişelik mesleğini seçtiğim için sayısız günahlar işledim. Efendim, lütfen bana insaf gösterin ve düşkün ruhumu kurtarın.” diye yalvarmaya başladı.
Haridâs ona şöyle cevap verdi: “Ramaçandra Han’ın bana kurduğu tuzaktan haberim var. O bir budaladan başka birşey değil. Bu bakımdan, onun faaliyetleri beni mutsuz etmiyor. Ramaçandra Han bana bu tuzağı hazırladığı gün burayı terkedebilirdim, fakat sen geldiğin için seni kurtarmak amacıyla üç gün bekledim.”
Fahişe, “Manevi öğretmenim olarak, maddi var oluştan huzura kavuşmam için bana ne yapmam gerektiğini söyleyin lütfen” dedi.

Haridâs ise, “Hemen eve git ve sahip olduğun eşyaların hepsini brâhmanlara (rahiplere) dağıt. Ve sonra, ömür boyu Krişna şuurunda kalmak üzere buraya gel. Sürekli olarak Hare Krişna mantrası’nı zikret, ve tulasi bitkisine su vererek ve dualarını sunarak ona hizmet et. Bu yolla, çok geçmeden Krişna’nın nilüfer ayaklarına sığınma fırsatı bulabilirsin.” diye cevap verdi. Hare Krişna zikiriyle ilgili olarak fahişeye bunları söyledikten sonra Haridas Tâkur, Rabbin Kutsal ismini zikrederek ayağa kalktı ve oradan ayrıldı. Fahişe, evindeki bütün eşyalarını rahiplere dağıtarak manevi öğretmeninin emrini yerine getirdi. Haridâs’ı kendisine örnek alarak Hare Krişna maha mantrası’nı günde üçyüzbin defa zikretmeye başladı. Bütün gün ve bütün gece zikretmekle meşgul oldu, ve tulasi bitkisine ibadet etti. Çok az yiyerek ve oruç tutarak duyularını kontrol etmesini öğrendi. Duyularını kontrol altına alınca Tanrı aşkını kalbinde duyumsamaya başladı. Fahişe böylece kutsal bir kadın haline geldi ve ünü her tarafa yayıldı. Ruhsal bakımdan oldukça ilerlemiş olduğu için, Tanrıya adanmış birçok kul onu ziyaret etmeye başladı. Geçmişte fahişe olan bu kadının yüceliğini gören herkes bu işe hayret etti. Herkes, Haridâs Takur’un bu kadın üzerindeki etkisini övdü ve ona saygılarını sundu.
Ramaçandra Han ise Rabbin bir planıyla yıkıldı gitti. Bu arada, Haridas Tâkur gittiği her yerde Rabbin kutsal isminin yüceliğini vaaz ederek ilden ile dolaşmaya devam etti. Haridâs Tâkur, “Doğan güneşin, bir okyanus kadar derin olan bu dünyanın karanlığını dağıtması gibi, Rabbin kutsal isminin kusursuz alarak zikredilmesi de canlı varlığın günahkar yaşamının bütün tepkilerini dağıtır. Bütün övgüler, tüm dünya için hayırlı olan Tanrının kutsal ismi üzerine olsun.” derdi. Bir Müslüman olarak doğmuş olmakla beraber kutsal isimlerin manevi öğretmenliğine yükselen, ve Hindistan’ın en büyük adanmış ermişlerinden biri haline gelen Haridâs Tâkur’un samadhi mezarı günümüzde her yıl binlerce hacı tarafından ziyaret edilir.

http://www.harekrishnaturkey.org  /   harekrishnaturkey@yahoo.com

Tarafından sizin için çevrildi. Umarım faydalı bulmuş sunuzdur.

Bhaktivinode Thakura Beliriş Günü

Image

For English article please look below :

Vaişnavalar seste yaşamasına rağmen öldüğünü söyleyen hastalıklı düşünür! Vaişnavalar yaşamak için ölür ve yaşamak kutsal ismi etrafa yaymak içindir! Günlük Adamalar– Dravinaksa dasa (06-29-03)

Bhaktivinoda Thakura’ya hayranlık duymalı ve ibadet etmeliyiz.
Gerçek çok mahrem. Eğer gerçeği bilmek istiyorsanız, büyük açaryaları takip etmelisiniz. O zaman anlayacaksınız.

Bu yüzden aşkın bilimi anlayabilmek için bir guruya yaklaşmak Vedik buyruktur. Guru açıklamış olduğum bu gurular zinciri anlamına gelir.

Onun için bu günde, Bhakivinoda Thakura’ya hayranlık duymalı ve ibadet etmeliyiz çünkü o gurular zincirini modern çağda yeniden tanıttı.

Çaitanya Mahaprabhu’nun felsefesi neredeyse ikiyüz yıl içerisinde kaybolmuştu. Dolayısıyla Bhaktivinoda Thakura ideal bir guru.

Bir sannyasi değildi; ailesiyle, eşiyle, çocuklarıyla yaşayan bir aile reisiydi. Yine de bir guruydu.

Bhaktivinoda Thakura çok sorumluluk sahibi bir sulh yargıcıydı. Ve öylesine yüceydi ki genellikle saat beşte ofisinden gelir, akşam yemeğini yer ve diyelim ki hemen yedi de yatardı, sonra geceyarısı oniki de kitap yazmak için kalkardı.

Geriye yüz kadar kitap bıraktı. Bunlar çok öenmli kitaplardır. Bengali ve Sanskritçe dillerindeler. Ve bir çok da şarkı. Bir çok şarkı kitabı hazırladı.

Biz Bhaktivinoda Thakura’nın kitaplarını İngilizce çevirileriyle sunmaya çalışıyoruz.

Lord Çaitanya’nın doğumyerini kazı yaparak ortaya çıkardı ve Mayapur’da ki gelişimi örgütledi. Çaitanya’nın felsefesini vaaz vermeye giderdi ve yabancı ülkelere kitaplar satardı.
1896’da “ Çaitanya’nın Hayatı ve İlkeleri” ni Montreal’de ki MacGill Universitesi’ne satma girişimde bulundu.

Dolayısıyla o çok meşgul bir açaryaydı. Öyle ki kişi birşeyleri ayarlamak zorunda. “Çünkü ben bir aile reisiyim, bir vaiz olamam. Bu sannasinin ya da brahmaçarinin işi.” demek değildir. Hayır. Herkesin işi. Tüm dünya bilgi ihtiyacının acısını çekiyor.

Bhaktivinoda Thakura bir aile reisi, bir hükümet görevlisi, yargıç olduğu halde bir açaryaydı. Onun iş ilişkilerinden, hayatından bir kişinin yaşamın herhangi bir aşamında nasıl vaiz olabileceğini öğrenmeliyiz.

Onun için bugün hayranlığımızı, ibadetimizi Bhaktivinoda Thakura’ya sunuyoruz çünkü bizi Krişna bilincinde huzurlu bir ilerleme kaydetmemiz için kutsayabilir. Yalnızca açaryaların kutsamalarıyla çok hızlı ilerleme kaydedebiliriz. Hergün, “ Manevi ustanın, açaryanın merhametiyle, hemen Lord’un kutsamalarını kazanırız.” diye şarkı söylüyoruz. Hemen. (Srila Prabhupada’nın Söylevi. 23 Eylül 1969, Londra)

Vaişnavaların hala seste yaşadıkları halde!
Öldüğünü söyleyler hastalıklı düşünür
Vaisnavalar yaşamak için ölür ve yaşamak,
Kutsal ismi yaymaya çalışır!

(Bhaktivinode Thakura tarafından 1871’de Srila Haridasa Thakura’nın samadhisinde yazıldı.)

Hare Krsna Hare Krsna Krsna Krsna Hare Hare,
Hare Rama Hare Rama Rama Rama Hare Hare

http://www.harekrishnaturkey@yahoo.com / harekrishnaturkey@yahoo.com

He reasons ill who tells that Vaisnavas die When thou are living still in sound! The Vaisnavas die to live, and living try to spread the holy name around! Daily Devotions–Dravinaksa dasa (06-29-03)

We should adore and worship Bhaktivinoda Thakura.

The truth is very confidential. If you want to know that truth, you have to follow the great acharyas. Then you will understand.

Therefore Vedic injunction is that in order to understand the transcendental science, you must approach a guru. Guru means this disciplic succession, as I have explained.

So on this day, we should adore and worship Bhaktivinoda Thakura, because in the modern age he reintroduced the disciplic succession.

Caitanya Mahaprabhu’s philosophy was almost lost within two hundred years. So Bhaktivinoda Thakura is an ideal guru.

He was not a sannyasi; he was a householder, living with family, wife, children. Still, he was guru.

Bhaktivinoda Thakura was a very responsible magistrate. And he was so exalted that he would come from his office generally at five o’clock, take his supper and immediately go to bed, say at seven o’clock in the evening, then he wakes up at twelve o’clock to write books.

He left behind about one hundred books.These are very important books. They’re in Bengali and in Sanskrit. And many songs. He has prepared many song books.

We are trying to present Bhaktivinoda Thakura’s books in English translation.

He excavated the birthplace of Lord Caitanya and organized its development in Mayapur. He used to go to preach about Caitanya’s philosophy and used to sell books to foreign countries.

In 1896 he attempted to sell “The Life and Precepts of Caitanya” in the MacGill University in Montreal.

So he was a very busy acharya. So one has to adjust things. Not that “Because I am a householder, I cannot become a preacher. It is the business of the sannyasi or brahmacari.” No. It is the business of everyone. The whole world is suffering for want of knowledge.

Although Bhaktivinoda Thakura was a householder, a government officer, magistrate, but he was an acharya. From his dealings, from his life, we should learn how one can become a preacher in any stage of life.

So we offer our adoration, our worship to Bhaktivinoda Thakura today because he may bless us to make peacefull progress in Krsna consciousness. Simply by the blessings of the acharyas we can make very rapid progress. We sing every day, “By the mercy of the spiritual master, acharya, we immediately get the blessings of Lord.” Immediately. (Lecture by Srila Prabhupada Sept. 23,1969 London)

He reasons ill who tells that Vaisnavas die
When thou are living still in sound!
The Vaisnavas die to live, and living try
to spread the holy name around!

(Written by Srila
 in 1871 on the samadhi of Srila Haridasa Thakura)

Hare Krsna Hare Krsna Krsna Krsna Hare Hare,
Hare Rama Hare Rama Rama Rama Hare Hare

RESMİ DUYURU

Sevgili Dostlar,
Bize Akif Manaf ile ilgili bazı sorular geliyor.
Bay Akif Manaf’ın International Society for Krishna Consciousness ( ISKCON ) üyesi olmadığını bildiririz.
Herkese duyururuz ki, Bay Akif Manaf International Society for Krishna Consciousness ( ISKCON ) üyesi değildir.
Bay Akif Manaf, Yoga Academy adı ile bilinen yoga okulunu işletmektedir.
Bay Akif Manaf ve Yoga Academy ISKCON’u temsil etmemektedir.
ISKCON kurucusu Srila Prabhupada, felsefesi ve aktiviteleri hakkında detaylı bilgi isteyenler bu adresten ulaşabilirler:
harekrishnaturkey@yahoo.com
Hepinize en iyi dileklerimiz ile.
Hare Krsna
ISKCON, Turkey

Bhagavata’nın Işığı 1–Light of the Bhagavata 1

Herkese Hare Krsna! Bugün itibariyle A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada’nın Bhagavata’nın Işığı (Light of the Bhagavata) kitabından seri halinde sırasıyla bölümler postalayacağım. Basitliği, güzelliği ve anlaşılmazlığıyla tüm zamanlar boyunca en büyük filozofların bile akıl ve kalplerini esir alan , zamanımızın en büyük bilimsel beyinlerinin bile onun büyük gizemini anlamayamadığı doğanın amacı, önemi ve kökenini açık ve somut misallerle sunan Bhagavata’nın Işığı’nda, Bucknell Universitesi’nden Dr. Larry Shinn’in Prabhupada’ya övgüleri şöyleydi; 

“Prabhupada’nın şahsi sofuluğu ona gerçek bir yetki verdi. Yazınları tam layıkıyla, sıradışı bir farkındalık derinliği ve çarpıcı kişisel bir örnek sergiledi, çünkü o gerçekten öğrettiğini yaşadı.”

taken from Srila Prabhupada's Light of the Bhagavata light-of-the-bhagavata.jpg  

1

Gökgürültüsü ve tüm gökyüzünde çakan şimşeklerin eşliğinde, bulutların gelişi yaşam-veren bir umut resmi sağlar. Derin mavimsi bulutlarla kaplı gökyüzü yapmacık olarak giyinmiş görünür. Bulutların içindeki gökgürültüsü ve şimşek yeni bir yaşam şekli için umut işaretleridir. 

Dingin gökyüzü, sonsuz derin, Mutlak Gerçeğe benzetilir. Canlı varlıklar da maddi doğanın halleri ile ilişki içerisinde tezahür eden gerçeklerdir. Derin mavimsi bulut sonsuz gökyüzünün yalnızca önemsiz bir bölümünü kaplar ve bu çok ufakörtü cehaletin niteliğine ya da canlı varlığın gerçek doğasının unutulmasına benzer. Bir canlı varlık sonsuz gökyüzü kadar arıdır. Lakin, maddi dünyadan zevk alma eğilimi içerisinde unutkanlık bulutunca kaplanır. Tamas(cehalet) adı verilen bu nitelikten ötürü kendisinin Mutlak Gerçek’ten farklı olduğunu düşünür ve o açık gökyüzünün ki gibi olan arılığını unutur. Bu unutkanlık sahte egoda ayrılıkçılığa yol açar. Böylece unutkan canlı varlıklar, bireysel olarak ve toplu halde gürleyen bulutlar gibi sesler çıkarırlar: “Ben buyum,” “Bu bizim,” ya da “Bu benim.” Bu yanlış ayrılıkçılık haline rajaların niteliği denir ve tamas halleri üzerinde ayrı bir üstünlük için yaratıcı bir güç doğurur. Şimşek çakması kişiyi bilgi yoluna götürebilecek tek umut ışığıdır ve bu nedenle sattva ya da iyilik haline benzetilir. 

Sonsuz gökyüzü, ya da heryeri-kaplayan Mutlak Gerçek (Brahman) gökyüzünün kaplı kısmından farksızdır, fakat aynı zamanda tüm gökyüzü kara bulutla kaplanmaya eğilimli olan o çok ufak parçadan farklıdır. Gökgürültüsü ve şimşeğin eşlik ettiği bulut imkan dahilinde sonsuz gökyüzünü kaplayamaz. Bu yüzden tüm gökyüzüne benzetilen Mutlak Gerçek eş zamanlı bir şekilde tezahür eden canlı varlıkla bir ve ondan ayrıdır. Canlı varlık Mutlak Gerçeğin yalnızca bir modelidir ve cehaletin dolaylı bulutu tarafından örtülmeye eğilimlidir. 

Genellikle monistler ve düalistler olarak bilinen iki filozof takımı vardır. Monist, Mutlak Gerçeğin ve canlı varlığın bir olduğuna inanır, fakat düalist canlı varlığın ve Mutlak Gerçeğin farklı kimliklerine inanır. Bu iki filozof sınıfının üzerinde  acintya-bhedabheda tattva, ya da eş zamanlı olark bir ve farklı olmanın gerçeği vardır. Bu felsefe Lord Şri Caitanya’nın Vedanta-Sutralar açıklamalarında ileri sürülmüştür. Vedanta felsefi tefsirler ortamıdır ve bu nedenle Vedanta hiçbir özel filozof sınıfının mutlak malı olamaz. Mutlak Gerçeğin içten bir arayıcısı olan kimseye Vedantist denir. Veda ‘bilgi’ demektir. Herhangi bir bilgi departmanına Vedik bilginin bir kısmı denir ve vedanta tüm bilgi dallarının nihai yargısı anlamına gelir. Felsefeye tüm bilimlerin bilimi denildiği gibi, Vedanta da tüm felsefi kuramların nihai felsefesidir.  

  Continue reading

Hare Krişna Maha Mantrası–Hare Krishna Maha Mantra

İlahi Lütuf A. C. Bhaktivedanta Swami Prabhupäda tarafından

“Hare Kåñëa Maha Mantra”

açıklaması:  

Albüm plağının kapağında açıklandığı gibi,Hare Kåñëa, Hare Kåñëa, Kåñëa Kåñëa, Hare HareHare Räma, Hare Räma, Räma Räma, Hare Hare’ ninzikredilmesiyle bu aşkın ses titreşimi Krişna bilincimizi yeniden canlandırmak için son derece güzel bir metottur. Yaşayan spirituel ruhlar olarak hepimiz özünde Krish bilinçli varlıklarız ancak zamanın başlangıcından beri madde ile olan birlikteliğimizden ötürü bilincimiz şu an maddi atmosferle kirlenmiştir.Bu kirlenmiş canlı kavramında, hepimiz maddi doğanın kaynaklarını sömürmeye çalışıyoruz, ama aslında giderek daha çok karmaşıklıklığımızda dolanıyoruz. Bu illüzyona maya  ya da maddi doğanın sıkı kanunlarına karşı çetin mücadele denir. Maddi doğaya karşı bu aldatıcı mücadele Krsna bilincimizin yeniden canlandırılmasıyla bir kerede durdurulabilir. 

Krsna bilinci zihin üzerine yapay bir dayatma değildir. Bu bilinç canlı varlığın özgün enerjisidir. Aşkın titreşimi duyduğumuz zaman, bu bilinç yeniden canlanır. Ve yöntem bu çağın otoriteleri tarafından önerilir. Aynı zamanda uygulanılabilir deneyimle de, mahä-mantra’nın, ya da Kurtuluş için Büyük Zikrin devamlı tekrarlanmasıyla bunu algılayabiliriz, kişi bir seferde ruhsal tabakadan gelen aşkın çoşkunluğu hissedebilir. Kişi duyu, akıl ve zihin aşamalarını geçerek gerçekten ruhsal anlayış düzeyindeyse, aşkın seviyeye yerleşmiştir.Hare Kåñëa, Hare Kåñëa, Kåñëa Kåñëa, Hare HareHare Räma, Hare Räma, Räma Räma, Hare Hare ninzikredilmesi bilincin tüm aşağı hallerine- yani tensel, akli ve zihinsele baskın çıkarak doğrudan ruhsal platformdan harekete geçer. Ne mantranın dilini anlamaya ne de zihinsel spekulasyonlara ya da mahä-mantranın zikredilmesinde herhangi entellektüel bir düzeltmeye ihtiyaç vardır.Doğrudan ruhsal platformdan beliriverir ve aslında, herkes önceden bir meziyete sahip olmadan da bu aşkın ses titreşimine katılıp kendinden geçerek dans edebilir. Biz pratik olarak gördük. Bir çocuk bile zikirde yer alabilir ya da hatta bir köpek bile katılabilir.Bununla beraber, zikir Tanrı’nın saf bir adanmışının dudaklarından duyulmalı, öyle ki çabuk etki elde edilebilsin. Mümkün olduğunca, bir yılanın dilinin değdiği sütün zehirli etki etmesi kadar adanmış olmayanın dudaklarından gelen zikirden kaçınılmalı. Harä kelimesi Tanrı’nın enerjisine hitap etme şeklidir. Hem Kåñëa hem de Räma doğrudan Tanrı’ya hitap etme şekilleridir, ve bunlar “en yüksek zevk, ebedi.” anlamına gelir. Harä Tanrı’nın yüce zevk potensiyelidir. Bu potansiyel, Hare olarak hitap edildiği zaman bizim Yüce Tanrı’ya erişmemize yardım eder.Maddi enerjiye mayä denir, aynı zamanda bizim Tanrı’nın marjinal enerjisi olduğumuz kadarbu da  Tanrı’nın çoklu potensiyellerinden bir tanesidir. Canlı varlıklar maddeye daha üstün olan enerji olarak tanımlanır. Üstün enerjidaha aşığı olan enerjiyle temasa geçtiği zaman birbirine zıt bir hal alır. Ancak üstün marjinal enerji, ruhsal potensiyel olan Harä  ile temasa geçtiği zaman mutlu olur , canlı varlığın normal durumu. 

Üç kelime yani Harä, Kåñëa ve Räma, mahämantra’nın aşkın tohumlarıdır ve zikir Tanrı’ya  ve O’nun içsel enerjisi, Harä’ ya koşullanmış olan ruha koruma sağlaması için ruhsal çağrıdır. Zikir tam olarak bir çocuğun annesi için gerçek haykırışı gibidir. Anne Harä, yüce baba Hari ya da Kåñëa’nın lütfunu kazanmaya yardım eder ve Tanrı kendini böylesi içten bir adanmışa gösterir. Bu nedenle, bu çağdaHare Kåñëa, Hare Kåñëa, Kåñëa Kåñëa, Hare HareHare Räma, Hare Räma, Räma Räma, Hare Haremahä-mantrasını  zikretmek kadar etkili başka bir yol yoktur. 

HOSGELDINIZ :)

Srila Prabhupada’yı tanımanıza yardımcı olacak şeyleri paylaşmaya devam edeceğim. Buna karşın Prabhupada’yı tanımanın en kolay, en etkili ve doğrudan yolu onun kitaplarını okumak. O ebediyen kitaplarında yaşıyor. O ses titreşiminde mevcut. Bir çok adanmışın ve onunla fiziksel olarak karşılaşan, yüzyüze gelen ve Tanrı’nın kutsal isimlerini söylerken Onun merhameti için ağlayan ve merhametini düşkün ruhların üzerine yağdıran Onun saf adanmışı, Prabhupada’ya hizmet ederken ve doğrudan sadece onun kitaplarını okuyan herkesin yaşamlarına dokundu. Bir çok takipçi ve aşağıdaki resimde gördüğünüz, okumak üzere olduğunuz ve George Harrison gibi önceden okuduğumuz tanınmış kişilikler ve daha okuyacağımız birçokları gibi bir sürü takipçi ve bir sürü seven…

Bir adam tüm dünyayı kazanır ama ruhunu kaybederse ne yararı var…

Bombay’ın huzurlu Iskcon tapınağı atmosferine girin ve karşılaşmayı bekleyeceğiniz en son kişi Mick Jagger’ın 1970’lerden kanun kaçağı macerası kadın kahramanı Ned Kelly’dir.

Ama işte orada. Hoşça tombul Avusturalyalı film ve televizyon aktörü Janne Wesly.  Kırmızı baskılı sarisi içine bürünmüş, başı şalıyla örtülmüş ve alnında tilak işaretiyle, boylu boyunca göze çarpıyor. Yeni dönüşümü içerisinde Janne Wesly’ye Ma Jagattarini Devi deniyor.

Wesly uzun zaman önce 1970 de, aynı yıl Rolling Stones’un yıldızı Jagger ile filmi çıktığında, Iskcon’un kurucu acaryası Srila Prabhupada ile tanıştığında hayatın değiştiğini söylüyor.

O zamanlar ancak 22 yaşında olduğunu söylüyor. Ve dünya ayaklarının altındaydı. “Aslında Ned Kelly’nin galasına katılmak için Los Angelas’taydım.  Ve daha sonra da film kariyerimin peşine düşmek üzere Londra’da Mick Jagger’a katılacaktım.
Ama Los Angeles’de ki Krişna tapınağını gezdikten sonra diğer herşey benim için anlamını kaybetti.” Başrol oyuncularından Mick Jagger için diyor ki, “ O da kıpır kıpırdı.  Esasında içte bir müzisyendi ve bir aktörün yaşamının yavaş gidişatıyla başa çıkamadı. Muazzam derecede ünlüydü ama içte biryerde sıkıldığını hissettim.” Wesly kamera ışıklarının arkasında, çok daha ruhsal bir varoluşa özlem duyduğunu söylüyor.
“Film dünyasının benim arayıp bulmaya çalıştığım cevapları veremeyeceğinden emindim.  Ünlü yüzlere ait listenin en tepesindeki Marilyn Monroe gibi insanları düşündüm.
Ama derinlerde bir yerde içte, Manroe’nın bile farklı birşeyin özlemini çektiğini hisettim.”

BOMBAY: peaceful athmosphere Bombay’ın Iskcon tapınağına girin ve karşılaşmayı bekleyeceğiniz en son kişi Mick Jagger’ın 1970’lerden kanun kaçağı macerası kadın kahramanı Ned Kelly’dir. Ama işte orada. Hoşça tombul Avusturalyalı film ve televizyon aktörü Janne Wesly. Kırmızı baskılı sarisi içine bürünmüş, başı şalıyla örtülmüş ve alnında tilak işaretiyle,  boylu boyunca göze çarpıyor. Yeni dönüşümü içerisinde Janne Wesly’ye Ma Jagattarini Devi deniyor.

Wesly uzun zaman önce 1970 de, aynı yıl Rolling Stones’un yıldızı Jagger ile filmi çıktığında, Iskcon’un kurucu acaryası Srila Prabhupada ile tanıştığında hayatın değiştiğini söylüyor.

Barely o zamanlar ancak 22 yaşında olduğunu söylüyor. Ve dünya ayaklarının altındaydı. “Aslında Ned Kelly’nin galasına katılmak için Los Angelas’taydım. Ve daha sonra da film kariyerimin peşine  düşmek üzere Londra’da Mick Jagger’a katılacaktım. Ama Los Angeles’de ki Krishna tapınağını gezdikten  sonra diğer herşey benim için anlamını kaybetti.” Başrol oyuncularından Mick Jagger için diyor ki, “ O da kıpır kıpırdı. Esasında içte bir müzisyendi ve bir aktörün yaşamının yavaş gidişatıyla başa çıkamadı. Muazzam derecede ünlüydü ama içte biryerde sıkıldığını hissettim.” Wesly kamera ışıklarının arkasında, çok daha ruhsal bir varoluşa özlem duyduğunu söylüyor.  “Film dünyasının benim arayıp bulmaya çalıştığım cevapları veremeyeceğinden emindim.
Ünlü yüzlere ait listenin en tepesindeki Marilyn Monroe gibi insanları düşündüm.  Ama derinlerde bir yerde içte, Manroe’nın bile farklı birşeyin özlemini çektiğini hisettim.”

Şu an Perth, Avustural’ya da ikamet ettiği halde, Wesly Lord Krishna’nın mesajını yaymaya yardım ederek devamlı hareket halinde. Asla geriye dönüp gösteri işi kariyerine bakmadı. Kocası Bhurijana Prabhu ile birlikte, Wesly  Hong Kong’da ki ilk Hare Krişna tapınağını inşa etmek özgeci bir şekilde işe daldı. Wesly şöyle devam ediyor, “Bir fil kariyerinin peşine düşmek için radikal bir şekilde standartlarımı düşürmek zorunda kalacağımdan uzlaşmayla mutlu olamayacağımı biliyordum. O yüzden herşeyi cope attım ve daha saf bir yaşam şeklini seçtim.

Kocası Bhurijana Prabhu ile birlikte, Wesly Hong Kong’da ki ilk Hare Krişna tapınağını inşa etmek özgeci bir şekilde işe daldı. Wesly şöyle devam ediyor, “Bir fil kariyerinin peşine düşmek için radikal bir şekilde standartlarımı düşürmek zorunda kalacağımdan uzlaşmayla mutlu olamayacağımı biliyordum. O yüzden herşeyi cope attım ve daha saf bir yaşam şeklini seçtim.

(Heroine in new avatar, Meena Iyer. ISTTIMES NEWS NETWORK)

 Daima Soyleyin ve Mutlu Olun
HARE KRSNA HARE KRSNA KRSNA KRSNA HARE  HARE

HARE RAMA HARE RAMA RAMA RAMA HARE HARE

www.harekrishnaturkey.com      /     harekrishnaturkey@yahoo.com

———————————————————————

I will go on sharing things that will help you to get to know Prabhupada more. However the easiest, most effective and direct way to know Prabhupada is to read his books. He himself lives eternally in his books. He is present in the sound vibration. He touched the lives of so many devotees and anyone who just directly read his books, who has come contact with him in physical presence, face to face,and while chanting the holy names of the Lord crying for His mercy and while has been serving his pure devotee, Prabhupada who has been showering his mercy to the fallen souls. So many followers and so many lovers as you see in the below picture and you are about to read in the article and as we have already read about well-known personalities like George Harrison and as we may read more of them…

What profit a man if he gains the whole world but loses his soul…

MUMBAI: Enter the sanctum sanctorum of Mumbai’s Iskcon temple and the last person you expect to encounter is Mick Jagger’s heroine from the 1970 outlaw adventure Ned Kelly.

But there she is. The pleasantly plump Australian film and television actor Janne Wesly. Clad in a red-printed sari, her head covered with her pallu and a daunting chand tilak on her forehead, Jane stands out tall. In her new avatar Janne Wesly is called Ma Jagattarini Devi.

Wesly says life changed when she met Srila Prabhupada, the founder acharya of Iskcon in the United States way back in 1970, the same year her film with the Rolling Stones star Jagger released.

Wesly says she was barely 22 then. And had the world at her feet. “In fact I was in LA to attend the premiere of Ned Kelly. And later I was to join Mick Jagger in London to pursue my film career. But after I visited the Krishna Temple in Los Angeles everything else lost meaning for me.”

About co-star Mick Jagger she says, “He was very restless too. He was basically a musician at heart and couldn’t handle the slow pace of an actor’s life. He was hugely famous, but somewhere within I sensed he was bored.” Wesly says behind the arc-lights, she longed for a more spiritual existence. “I was sure the world of films couldn’t get me the answers I was seeking. I thought of people like Marilyn Monroe who were up there on the list of famous faces.  But I just felt that deep within, even Monroe longed for something different.”

Wesly continues, “Since I would have to drop my standards radically to pursue a film career I knew I wouldn’t be happy with the compromise. So I chucked it all and opted for a purer form of life.” With her husband Bhurijana Prabhu, Wesly plunged into working selflessly to build the first Hare Krishna temple in Hong Kong.  Though she currently resides in Perth, Australia, Wesly is constantly on the move, helping to spread the message of Lord Krishna.  She has never looked back at her showbiz career.  Heroine in new avatar, Meena Iyer.      Posted on, ISTTIMES NEWS NETWORK)

 Hope you have found it useful.

Always Chant and Be Happy:
HARE KRSNA HARE KRSNA KRSNA KRSNA HARE HARE

HARE RAMA HARE RAMA RAMA RAMA HARE HARE

www.harekrishnaturkey.com      /     harekrishnaturkey@yahoo.com

Hiçbir kayıp yok– Nothing is lost

Hare Krişna! Öyle ya da böyle bir şekilde daha fazla zenginlik, refah, arkadaş, bir sevgili, itibar, ün, başarı ve sizin kendinizden düşünebileceğiniz daha bir çok maddi kazançlar bakımından daha iyi bir yaşam için  maddi varoluş mücadelesi içinde boğuluyoruz. Lakin hepsinden öte hepimiz tüm bu yukarda bahsettiklerimizin bize sağlayanacağını düşündüğümüz mutluluk ve tatminin özlemini çekiyoruz. Ne yazık ki tüm bu maddi arzular kıskacı, sahip olduğumuz yanıltıcı ve geçici bir yaşam sisteminin yanlış anlaşılmasından başka bir şey değil. Görüntüde kendine-yeter gözüken ama kişiye aslında yaşamın ihtiyaçları olan mutluluk ve tatmini satın alamayan büyük zenginliğe sahip olan bir çoklarının örnekleri var. Yaşamda salt maddi varoluş çabasından daha fazlası olduğunu zaten fark etmiş olanlar, onlar çok talihli ama aynı zamanda ruhsal yaşam o kadar ucuz değil ve çoğu zaman uygulayıcısına zor geliyor. Benlik idraki için takip etmemiz için bize verilen ve bize semavi bir ikametgah sunan neredeyse tüm ruhsal yöntemler bizim kendi-disiplinimiz için, koşullanmış ruh sürekli maddi enerji (maya) ile temasta olduğu için takip etmesi zor olabilecek kurallar ve düzenlemeler koyar. Lakin asla hayal kırıklığına ve umutsuzluğa düşmememiz gerek çünkü otoritenin Kendisi ister ruhsal hayata giden yolda ister ruhsal hayatta tek bir kayıp bile olmadığını ilan ediyor. 

Umarım tüm ruhsal kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız uzun bir süredir bu ruhsal nektarı paylaşmadığımız için bizi mazur görür. Ben şahsen bu maddi kuyuda kayboldumama Vedik bilgeliğinin bu ruhsal ipine tutunma talihine sahibim ve burada hepimizi memnun edecek daha fazlası olması umuyorum. Lütfen hizmet etmek üzere bu küçük çabam için saygılı itaatlerimi kabul edin. Hayat epey ağır olduğundan ve madem ki haftasonu olduğundan, size küçük ama umarım ruhsal uygulamalarınızda, arayışlarınızda ve ruhsal yolculuğunuzda ruhsal hayatınıza küçük ama önemli ilham verici bir dokunuş olacağını umduğum derin bilgi ile hoş bir hikaye. 

HARE KRİŞNA HARE KRİŞNA KRİŞNA KRİŞNA HARE HARE

HARE RAMA HARE RAMA RAMA RAMA HARE HARE

Menaka, güzel Shakuntala'yı bilge Visvamira'ya gösterdiğinde bilgenin görmek istemediği, daha fazla mayadan etkilenmek istemediğini betimleyen resim

Prabhupada: …namutra vinasas tasya vidyate, na hi kalyana-krt kascid durgatim tata gacchati. Şimdi, geçen hafta tartıştığımız bu dize,düşen kişi… “Farzet ki birisi hayatın manevi eğitimine girişti. Öyle ya da böyle bir şekilde, bu eğitimi tamamlamakta başarılı değil. O zaman ona ne olur?” Bu Arjuna’nın sorusuydu.(Bhagavad-gita). Bu çok güzel bir soru, şu “ Farzet ki birisi manevi yaşamın işleyişine girişiyor. Öyle ya da böyle…” Bazen kuralları takip etmeyiz ve … (ara). Bazen bazı kadınsı çekimlerin tuzağına düşeriz.  Bunlar engellerdir. Dolayısıyla tam bir ilerleme yapamayabiliriz. Öyleyse Krişna der ki, “Benim sevgili Arjuna’m”, na hi kalyana-krt kascid durgatim: “Her kim yüzde bir bile olsa içtenlikle manevi eğitime girişimde bulunduysa, o asla düşmeyecektir. Asla düşmeyecek.” Bu içtenliktir. Çünkü bizler zayıfız ve maddi enerji çok güçlü, dolayısıyla ruhsal yaşamı benimsemek aşağı yukarı maddi enerjiye karşı savaş ilan etmektir. Maddi, yanılsatıcı enerji mümkün olduğunca bu koşullanmış ruhu kısıtlamaya çalışıyor. Şimdi, koşullanmış ruh bilgide ruhsal ilerlemeyle onun kıskaçlarından kurtulmaya çalıştığı zaman, ah, o daha da zorlu oluyor. Evet. Onun test etmek istediği, “Bu kişi ne kadar içten?” Öyleyse maddi enerjinin sunduğu bir çok cezp edici olacak.

Şimdi, bir hikaye var. Bir çok hikaye var. Ben bir tanesinden bahsediyorum. Çok ilginç. Visvamitra Muni. Visvamitra Muni, büyük bir kral, ksatriyaydı, ama onun rahibi Vasistha Muni’nin, onun büyük bir ruhsal gücü vardı. Böylelikle krallığından feragat etti. Gelişmek istedi. Krala yaraşır, asil tabakadandı ama yine de ruhsal düzende ilerlemek istedi. Böylece yoga yöntemini, meditasyonu benimsedi. O zamanlar bu yöntemi, yoga yöntemini benimsemek mümkündü. Dolayısıyla öyle bir meditasyon yapıyordu ki, cennetin kralı olan Indra bile, “Bu adam benim konumumu zaptetmeye çalışıyor.” Diye düşündü. Madem rekabet var… Aynı zamanda bu da… Cennet de maddi dünya anlamına gelir. Öyleyse bu rekabet—hiçbir iş adamı bir diğer iş adamının ilerlemesini istemez. Alaşağı etmek ister. Fiyat, kalite rekabeti. Benzer şekilde, Indra’da sandı ki, “ Bu adam öylesine güçlü meditasyon yapıyor ki, ben alaşağı edilebilirim ve benim koltuğuma o gelebilir.” Sonra topluluğunun kızlarından birini, Menaka’yı oraya gidip bu muniyi cezp etmesi için ayarladı. Böylece Menaka o rsiye, Visvamitra Rsi’ye yaklaştığında, o meditasyon yapıyordu. Ve sadece (kızın) hallallarının sesinden, o anladı ki, “ Bir kadın var.” Ve semavi, ilahi güzelliği görür görmez büyülendi. O halde bir sonuç vardı, o büyük … Sakuntala. Belki bazılarınız biliyordur. Kalidasa’nın yaptığı bir kitap var, Sakuntala. Bu Sakuntala’nın dünyada ki en güzel kız olduğu varsayılır ve o bu Visvamitra Muni ile Menaka birleşmesinden doğdu.

Böylece kız doğduğunda, o zaman Visvamitra düşündü ki, “Ah, ben ruhsal kültürümde ilerliyordum ama tekrar tuzağa düştüm.” Bu yüzden dışarı çıkıyordu. Aynı anda karısı Menaka bu kızı onun önüne getirdi ve küçük kız her zaman çekiciydi. Gösterdi ki, “Ah ne kadar hoş bir kızın, ne kadar güzel bir kızın var ve sen çekip gidiyorsun? Hayır, hayır. İlgilenmelisin.” Böyle bir resin var, çok hoş. Bu çok ünlü bir resim. Menaka’nın Visvamitra’ya kızı gösterdiği ve muninin de, “Bana daha fazla gösterme.” diye. Evet. Bir resim var. Bu… Sonra o çekip gitti. Öyleyse başarısızlık şansları var. Başarısızlık şansları var. Tıpkı büyük bilge Visvamitra Muni gibi, o da başarısız oldu, şimdilik başarısızdı. Ama Krişna bu başarısızlığın, demek istediğim, başarısızlık olmadığını söyler. Bizim bazen söylediğimiz şu atasözümüz gibi, “ Başarısızlık başarının  direğidir.” Öyleyse özellikle in ruhsal yaşamda, bu başarısızlık cesaret kırıcı değildir. Bu başarısızlık cesaret kırıcı değildir.

O yüzden Krişna der ki, “ Kişi manevi eğitimini tamamlamakta başarısız olsa bile, yine de asla onun tarafınca kayıp yoktur.” Partha naiva iha. Iha, bu dünyada demektir. Na amutra. Amutra sonraki yaşam demektir. Vinasas tasya vidyate: “ O asla mağlup olmayacaktır.” Vinasas tasya vidyate, na hi kalyana-krt: “ Her kim bu manevi kültürün hayırlı yolunu seçerse,” kascid durgatim tata gacchati, “o asla düşmeyecek.” Evet. Ve neden? Şimdi,

prapya punya-krtam loka
usitva sasvatih samah
sucinam srimatam gehe
yoga-bhrasto ‘bhijayate

Abhijayate. O der ki  başarısız yogi… Başarılı olan Tanrı’nın krallığına girer. O başka bir şey. Ama başarısız olmuş bir öğrenci olan, ona ne olur? Şimdi, prapya punya-krtam lokan: “Dindar canlı varlıkların girmesine izin verilen gezegenlere girer.” Bu onun daha yüksek gezegenlere girdiği anlamına gelir. Evrende binlerce gezegen ve daha yüksek gezegenler vardır, orada daha çok refah, daha uzun yaşam süresi vardır, insanlar daha ahlaklı, dindar, ilahidir. Siz daha yüksek gezegenlere ilerledikçe, bu olanaklar var, bu dünyadakinden bin kat daha iyi. Ynai Krişna der ki, “ Başarısız olsa bile, yine de dindar insanların yükseldiği o gezegenlere gider.” Prapya punya-krtam lokan, ve usitva sasvatih samah. Ve uzun bir süre orada kalır.  Continue reading